12. Ceza Dairesi 2013/10577 E. , 2014/146 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-2863 sayılı Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK"nın 35, 62/1, 52/2, 53/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme.
2-2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 53/1,
51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanığın haber verme yükümlülüğüne aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde “haber verme zorunluluğu” başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiş, buna aykırı hareket edenlerin cezası aynı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenmiş olup, somut durumda, suç tarihinde, sanığın evinde yapılan aramada tarafsız bilirkişi raporu ile tescil ve tasnife tabii taşınır kültür varlığı niteliğini haiz bulunan, Bizans dönemine ait, pişmiş topraktan yapılmış bir kandile ait 4,5 cm yüksekliğinde ve 3 cm ağız çapında kap ile 3,9 cm çapında yuvarlak objenin ele geçirildiği, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında; suça konu eserleri bir su kanalında bulduğunu beyan ettiği, tüm dosya kapsamı itibariyle sanığın suça konu kültür varlıklarını 2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen sürede ilgili mercilere bildirmeyerek anılan Kanunun 67/1 maddesine temas eden ihbar yükümlülüğüne aykırılık suçunu işlediği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, denetim süresi içerisinde işlenecek ikinci suçtan dolayı hüküm veren mahkeme tarafından karar verileceği gözetilmeden, infazı kısıtlar şekilde, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde erteli cezanın tamamının infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (6-g) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Sanığın, TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarmasına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanığın kültür varlığı ticaretine aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Suç tarihinde, haklarında verilen karar temyiz incelemesine konu edilmeyen sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın olay günü araçla Şefaatli ilçesinden Yerköy ilçesine geldikleri ve sanık ..."ın evine gittikleri, burada sanık ..."ın bu kişilere 1 adet başı olmayan kadın heykeli ile 1 adet kulplu taş bardağı gösterdiği ve satmak istediği, adı geçen sanıkların da maddi değerlerini öğrenmek için cep telefonu marifetiyle bahse konu varlıkların fotoğrafını çektikleri, akabinde Şefaatli"de bir internet cafede, varlıkların görüntülerini internete verdikleri, Şefaatli Emniyet Amirliği"ne yapılan bir ihbar üzerine kolluk görevlilerince yakalandıkları ve internet cafedeki bilgisayardan tarihi eser olduğundan şüphelenilen eşyaların fotoğraflarının çıktısının alındığı, temyize gelmeyen sanıkların savunmalarında, suça konu eserlerin sanık ..."a ait olduğunu ve sanığın evinde belirtilen eserlerin fotoğrafını çektiklerini beyan etmeleri üzerine aynı tarihte sanık ..."ın evinde yapılan aramada suça konu eserlerin bulunamadığı, sanığın su kanalında bulduğunu beyan ettiği 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında tescil ve tasnife tabii, M.S. 6. yüzyıl sonrası Bizans dönemine ait, pişmiş topraktan yapılmış bir kandile ait parçaların satışa arz edildiğine dair delil mevcut olmadığı, dolayısıyla sanık tarafından satışa arz edilen varlıkların 2863 sayılı Kanun kapsamında, tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlığı niteliğini haiz olup olmadıklarının belirlenemediği, bu itibarla mahkemece sanığın üzerine atılı izinsiz olarak kültür varlığı ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.