16. Hukuk Dairesi 2014/3063 E. , 2014/1858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2012/464-2013/48
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sonucu V..K.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 2 parsel sayılı 326,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek, bahçe niteliği ile davalı H.. H.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. B.., çekişmeli taşınmazın 1988 yılından beri kullanımında olduğunu ileri sürerek kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, eldeki davanın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna ve kullanıcı şerhine ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4/1. maddesi “6831 sayılı Orman Kanunu"nun 20.6.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.9.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunu"nun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak H.. H.. adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. O halde, kullanım kadastrosuna itiraz davalarında davacı tarafın H.. H..ye ve varsa kullanıcılarına karşı ispat yükümlülüğü nedeniyle husumetin, tespit maliki H.. H.. ile birlikte varsa tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verilen kişi ya da kişilere yöneltilmesi zorunlu olup, özen gösterilmediği takdirde hak sahipliğinin değişikliği sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Somut olayda; tapu kaydının beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi bulunmadığı halde davacı taraf lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle askı ilan süresinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde eldeki dava açılmıştır. Hal böyle olunca, kesinleşen tespit tutanağına karşı açılan eldeki davada, Kadastro Mahkemesinin görevinde olmayıp, genel mahkemelerin görevinde olduğu konusunda kuşku bulunmadığı gibi; davacı tarafın, H.. H..ye karşı ispat yükümlülüğü bulunduğu dikkate alındığında eldeki dava, çekişmesiz yargı işi de olmadığından Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevine girmemektedir. Başka bir deyişle, kadastro tespit tutanağının kesinleştiği ve davanın çekişmesiz yargı işi de olmadığı gözetildiğinde eldeki davada görev, genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilip, davacı tarafın iddiaları ve 24.1.2014 tarihli feragat beyanı ile davalı tarafın savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.