16. Hukuk Dairesi 2014/2972 E. , 2014/1856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2013/340-2013/220
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K.. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 104 ada 2 parsel sayılı 1836,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın tarla olarak 1996 yılından beri H.. D.."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek, tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. G.., çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek, lehine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabul nedeniyle kabulüne, temyize konu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesindeki mevcut zilyetlik şerhinin ise iptali ile yerine "İş bu taşınmaz tarla olarak 1996 yılından beri Mustafa oğlu H.. G.."in fiili kullanımındadır" şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı H.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı H.. D.."ın kabul beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, dava dilekçesinde sonradan dava konusu edilmediği anlaşılan 31 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açmış, yargılama sırasında ise, dava ve temyize konu edilen 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile zilyet olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. Davalı H.. D.. ilk oturumda davayı kabul etmiş ise de bu kabul beyanı, dava dilekçesinde belirtilen dava dışı 31 parsele yönelik olup, sonra bildirilen 104 ada 2 parsele yönelik ise bir kabul beyanı bulunmamaktadır. Bu bakımdan kabüle dayanılarak hüküm kurulamaz. Diğer taraftan 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi, "6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunu"nun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye ve lehine zilyetlik şerhi verilen kişiye karşı, davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda yasal hasım olan davalı Hazineye ve adına kullanıcı şerhi bulunan davalı H.. D.."a karşı davacının iddiasını kanıtlaması yönünden, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri toplanmalı, taşınmaz başında mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili delillerin değerlendirilip taşınmazın kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yöntemince keşif yapılmadan, temyize konu taşınmaza yönelik kabul beyanı bulunmayan davalı H.. D.."ın, Hazineyi de bağlamadığı anlaşılan ve usulüne uygun olmayan kabul beyanına değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı H.. D.."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.