Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/31227 Esas 2014/125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/31227
Karar No: 2014/125
Karar Tarihi: 13.01.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/31227 Esas 2014/125 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alkollü araç kullanmak suçundan mahkum olan bir sanığın beraat etmesine ilişkin karar incelenmiştir. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanacak kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak hale gelmesi durumunda kasıtlı işlenir. Adli Tıp Kurumu’nun raporlarına göre alkollü sürücülerin güvenli sürüş yeteneği, alkol konsantrasyonu ne olursa olsun değişebilir. Bu nedenle, sanığın 131 promil alkollü olarak araç kullanması nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve suçun işlendiği hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesi gereği alkol gibi nedenlerle emniyetli bir şekilde araç kullanmayacak kişinin bu halde araç kullanması kasıtlı suç olarak kabul edilir. Kararda ayrıca, Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen tıbbi verilerin hem nörolojik hem de oftalmolojik durumun detaylı muayenesine dayandırılması gerektiği vurgulanmıştır.
12. Ceza Dairesi         2012/31227 E.  ,  2014/125 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname no : 12 - 2012/215802
    Mahkemesi : Gülnar Sulh Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 28/05/2012
    Numarası : 2012/43- 2012/60

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farlılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
    İncelenen dosyada; 131 promil alkollü olarak araç kullanan sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup,
    Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.