21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9135 Karar No: 2018/1518 Karar Tarihi: 20.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9135 Esas 2018/1518 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, emekli aylığının iptal edilmesini isteyen Kurum işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebini reddetmiştir. Ancak, Yargıtay ve Dairemizin yerleşmiş içtihadına göre, bu tip davalarda özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Dosyadaki kayıt ve belgeler incelendiğinde, davacının çalışmasının gerçekliğinin yeterli araştırma yapılmadan reddedildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, asansör yapılan bina ile ilgili öncelikle araştırma yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Davacının tahis talep tarihinden önce primini ödediği bağkur sigortalılık süreleri de dikkate alınarak yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesi gerektiği aktarılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri.
21. Hukuk Dairesi 2016/9135 E. , 2018/1518 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, emekli aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.07.2008-16.09.2008 tarihleri arasındaki çalışmasını ve bunun sonucunda emekli aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile ödenmeyen emekli aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının dava dilekçesinde iptal edilen sürede asansör yerleştirilmesi ve tamir işinde çalıştığını belirttiği, 17.01.2014 tarih ve 2014/MÖ/001 sayılı denetmen raporu ile ... sicil numaralı ...Ltd Şti ünvanlı işyerinin kuruma tescil edildiği 20.06.2006 tarihinden bu yana 1 ile 63 kişi arasında değişen sigortalı çalışan bildirdiği, ancak prim borçlarını ödemediği gibi vergi beyannamesi de vermediği, adreste ilgili işyerinin bulunmadığı, dinlenen sigortalı bildirimi yapılanlardan bir kısmının sahte çalışma olduğunu kabul ettikleri, çalıştığını beyan edenlerin ise inşaat işlerinde kısmi süreli çalıştıklarını beyan ettikleri belirtilerek ilgili şirketin kuruluş ilk bildirim tarihi olan 20.01.2006 tarihinden itibaren tüm bildirimlerinin iptal edildiği, denetmen raporuna istinaden davacının bu işyerindeki 01.07.2008- 16.09.2008 tarihleri arasındaki 76 gün sigortalı bildiriminin iptal edildiği ve 01.09.2011- 19.06.2014 tarihleri arasında yersiz ödeme yapıldığından bahisle 28.242,21 TL borç çıkartıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davacının çalışmasının fiili olup olmadığına dair yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş; davacı iptal edilen sürede asansör yerleştirilmesi ve tamir işinde çalıştığını belirttiğinden öncelikle davacıya nereye asansör yapıldığını açıklatmak, asansör yapılan bina ile ilgili ... Limited Şirketi" nin sözleşmenin olup olmadığı, belirtilen adreste asansör yapılıp yapılmadığını araştırmak, asansör yapıldı ise yaptıran kişiler tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davacının tahis talep tarihinden önce primini ödediği bağkur sigortalılık süreleri de dikkate alınmak suretiyle yaşlılık aylığı koşullarını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.