Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27863
Karar No: 2016/1859
Karar Tarihi: 18.02.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27863 Esas 2016/1859 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine hükmetti. Ancak, suçun tamamlanmamış teşebbüs aşamasında kaldığına dair bir gözlem yapılmaması nedeniyle hüküm yanlış verilmiştir. Ayrıca, sanığa adli para cezası yerine hapis cezası alt sınırdan uzaklaşılarak verilmiştir. Hükmün açıklanması geri bırakılma kurumunun mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde uygulanması gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın cezasının ertelenirken adli para cezasının ertelenemeyeceği, sadece hapis cezası yönünden erteleme kararı verildiği de yanlış tespit edilmiştir. Bu nedenlerden dolayı, hüküm kanuna aykırıdır ve bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2013/27863 E.  ,  2016/1859 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ...... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olay günü kasiyer olarak çalıştığı markette müşterilerin satın aldığı ürünlere fiş vermediği, müşterilerden aldığı paraları kasanın ayrı bir bölmesinde muhafaza ettiği, ancak henüz uhdesine geçirmeden mağaza yetkililerince yakalandığı anlaşıldığından, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde tamamlanmış suçtan hüküm kurulması;
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında kurulan hükümde temel ceza tayini sırasında hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde sebep gösterilmeden adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, dolandırıcılığa teşebbüs suçunda oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği hususu da göz önünde bulundurularak, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun, 18.09.2012 tarih ve 2012/2-168-1776 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; koşullu bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin olan, seçenek yaptırıma veya tedbire çevirme ya da erteleme hükümlerinden önce ve 6008 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce re’sen, bu değişiklikten sonra


ise, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi halinde mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiğinden, ertelemeye göre daha lehe olan CMK’nın 231. maddesinin uygulanmama nedenlerinin karar yerinde tartışılmaması,
3-Sanığın cezası ertelenirken adli para cezası ertelenemeyeceğinden sadece hapis cezası yönünden erteleme kararı verildiğinin belirtilmemiş olması,
Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanığın CMUK"nun 326. maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak üzere, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi