Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19308 Esas 2016/3279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19308
Karar No: 2016/3279
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19308 Esas 2016/3279 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, nafaka artırımına ilişkindir. Davacı, boşanma ilamı ile kendisine verilen nafakanın günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığını ve nafakaların arttırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiş ve davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarını yerinde bulmamıştır. Ancak, yoksulluk nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerektiği ve nafakanın takdir edildiği tarih gözetilerek dengenin yeniden sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, kararın yazılı şekilde hüküm tesisi yapıldığı ve temyiz itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
İlgili kanun maddesi: Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesi. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
3. Hukuk Dairesi         2015/19308 E.  ,  2016/3279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2011/983 Esas- 2013/444 Karar sayılı ilamı boşanıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar 2001 doğumlu... 2002 doğumlu ...in her biri için 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 800,00 TL"ye, iştirak nafakasının her bir çocuk için 400 TL"ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, müşterek çocukların masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile davacı için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden 200 TL artırılarak 600 TL"ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar ... her biri için aylık 200 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 300"er TL"ye ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
    TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

    karıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
    Dosya kapsamından, tarafların 28.05.2013 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, babasının evinde oturduğu, davalının ise ...nin genel müdürü olup, aylık 5500 TL maaşının bulunduğu,bekar olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.