Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/8590 Esas 2012/10482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8590
Karar No: 2012/10482
Karar Tarihi: 15.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/8590 Esas 2012/10482 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/8590 E.  ,  2012/10482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... (... oğlu) ... (... oğlu) ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.11.2008 gün ve 311/394 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak 106 ada 185 sayılı parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili 06.07.2007 havaleli dilekçesinde, taşınmazın kök muris ..."den intikal ettiğini, diğer mirasçıların da taşınmazda hakkının bulunduğunu açıklayarak, talebini ... mirasçıları adına tescile karar verilmesi şeklinde ıslah ettiğini bildirmiştir. Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/154 E.-218 K. sayılı kararı ile eldeki davanın davacısı ..."in terekeye temsilci atanması suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
    Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu açıklanarak davanın kabulüne, 106 ada 185 parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptal edilerek, ... mirasçıları adına, aynı Mahkemenin 2005/339 E.-347 K. sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında, tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemenin yazılı gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 106 ada 185 parselin, eskiden beri tarla olduğu, ancak parselin kime ait olduğunun bilirkişilerce tam ve kesin olarak bilinemediği, yapılan ilanlara rağmen herhangi bir şahsın zilyetlik iddiasında bulunmadığı açıklanarak 24.07.1997 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş ve tutanağının itirazsız olarak kesinleşmesi ile 11.08.1998 tarihinde tapu oluşmuştur. Mahallinde yapılan keşfe katılan uzman ziraatçi bilirkişi raporunda, nizalı taşınmazın ana kaya kalkerden meydana geldiğini, yer yer taşlıklı yapıda olduğunu, içerisinde yabani armut (ahlat) ağaçlarının bulunduğunu, ancak imar ve ihyasının yapılması ile birlikte kıraç tarım arazisi olarak değerlendirilebileceğini açıklamıştır. Dosya arasındaki taşınmaza ait renkli fotoğraflardan da, taşınmazın halen önemli ölçüde taşlık vasfında olup, ekonomik amaca uygun biçimde tarımsal faaliyet sürdürülen yerlerden olmadığı, imar-ihyaya muhtaç olduğu net bir biçimde görülmektedir. Saptanan bu somut olgular karşısında, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken takdiri delil niteliğinde olan yerel bilirkişi beyanlarına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nın 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.