14. Hukuk Dairesi


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.12.2019 gün ve 2016/11191 Esas- 2019/8438 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin Y.... Yuva Köyü 1 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, davalının 09.09.2014 tarihinde dava konusu taşınmazdan pay satın aldığını, davacıya herhangi bir bildirim yapılmadığını, davalı adına olan payın önalım hakkı nedeniyle iptali davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taşınmazı 150.000,00TL bedel ve 3.000,00TL tapu harcı sarf ederek aldığını, tapuda taşınmazın 50.000,00TL gösterilerek bu değer üzerinden işlemlerin yürütüldüğünü, dava açılmadan yaklaşık 6 ay kadar önce bu hatanın vergi dairesi nezdinde düzeltildiğini ve tapu harçlarının gerçek değer üzerinden tamamlandığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın resmi satış senedinde yer alan bedel üzerinden kabulüne dair verilen hükmü, davalı vekili temyiz etmiş, Dairemizin 09.12.2019 tarih 2016/11191 Esas – 2019/8438 Karar sayılı ilam ile onamasına karar verilmiş, bu ilama karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu taşınmazda bulunan payını davalıya satış işlemi ile devreden dava dışı .... ile davalının ilgili kuruma 21.10.2014 tarihinde ayrı ayrı pişmanlık beyannamesi verdikleri, dava konusu pay satışında vergiye konu matrahın 150.000,00TL olduğunun beyan edildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tapu harcı, ‘pişmanlık zm açıklamalı’, 2.056,00TL miktarlı tahsilat makbuz örneklerinin dosyaya gönderildiği, bu işlemlerin davanın açıldığı 20.03.2015 tarihinden önce gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. İlgili vergi dairesince kabul edildiği üzere satış akdindeki miktar ilk olarak beyan edilen değil düzeltme sonucu beyan edilen miktardır. Mahkemece bu miktar depo edilmek suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, bedelde muvazaa iddiası yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden ve mahkemece re’sen gerekli araştırmaların yapılabileceği de gözetilerek, bedelde muvazaa iddiasının ileri sürülmemesi halinde, pişmanlık ve düzeltme beyannamesi sonucu yazılı satış bedeli ve masraflarının depo ettirilmesi gerekmektedir. Dairemizce mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken, maddi hata ile hükmün onanmasına karar verilmiş olduğundan Dairemizin 09.12.2019 tarih 2016/11191 Esas – 2019/8438 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.12.2019 tarih 2016/11191 Esas – 2019/8438 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.