
Esas No: 2019/6016
Karar No: 2022/4598
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/6016 Esas 2022/4598 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi nikahlı eşi olan mağduru müşterek çocuklarını verme bahanesiyle çağırdıktan sonra, kendisini zorla araca bindirip bir evde tuttuğu ve bu eylemi gerçekleştirdiği sabit görülmesine rağmen, Bakanlık vekilinin temyiz itirazları sonucu dosya kapsamına uymayan gerekçeyle beraat kararı verilmiştir. Ancak Bakanlık vekili bu kararı temyiz etmiş ve Yargıtay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaa katılmasına ve vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilmesine karar vermiştir. Bu doğrultuda, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği sonucuna varılmış ve Yargıtay kararı ile 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. maddeleri gözetilerek Bakanlık vekilinin davaa katılma ve hükmü temyiz hakkının bulunduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesine göre Bakanlığın kadına karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğundan, Bakanlık vekili tarafından sunulan 18.08.2017 tarihli temyiz istemli dilekçede açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 2019/6 Esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı ile 5271 sayılı CMUK.nın 237/2. maddesi gözetilerek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasına ve vekilinin de katılan vekili olarak kabulü ile yapılan incelemede;
Mağdurenin olaydan hemen sonra alınan ve kovuşturma aşamasındaki beyanlarıyla da istikrar arz eden kolluk ifadelerinde, olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan sanığın müşterek çocuklarını verme bahanesiyle çağırdıktan sonra, kendisini zorla araca bindirip Samsun İli Kavak İlçesinde bulunan tanık ...'in evine götürdüğünü beyan etmesi, bu iddianın mağdurenin zorla araca bindirilmesi sırasında yanında bulunan kardeşi tanık ... tarafından aşamalarda doğrulanması, tanık ...'in mağdure ve sanığın eve geldiklerinde aralarının bozuk olduğunu anladığını ifade etmesi, mağdurenin yerini bildirmesi üzerine annesi tarafından yapılan ihbarla jandarma marifetiyle kurtarılması, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 09.03.2016 tarihli bozma ilamı sonrasında alınan beyanında, ilk hükümden sonra imzasını taşıyan ve sanığın atılı eylemi gerçekleştirmediğine ilişkin dilekçenin, kendisine yapılan manevi baskı nedeniyle verildiğini ifade etmesi, 15.07.2012 tarihli adli muayene raporu ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde dosya kapsamına uymayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeptan dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,17.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.