21. Hukuk Dairesi 2013/10514 E. , 2014/10391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2012/159-2013/299
Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olduktan sonraki tarihte maluliyetinin meydana geldiğinin karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR
Dava, davacının Bağ-Kur sigortalısı olduktan sonra malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Bağ-Kur"lu olduktan sonraki tarihte malululiyetinin meydana geldiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 27.04.2006 tarihinde maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu, 11.07.2002-08.07.2005 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 22.06.2011 tarihli raporunda davacının mevcut hastalık ve arızaları ile Bağ-Kur kapsamına girmiş olduğundan maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağına karar verildiği, bir adli tıp uzmanından alınan raporda davacının hastalık ve arızalarının 11.07.2012 tarihinden sonrasında tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır" şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu"nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu"na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun raporunda; davacının mevcut hastalık ve arızaları ile Bağ-Kur kapsamına girmiş olduğundan maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağına karar verildiği, bunun üzerine Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporları arasında çelişki olması halinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan alınacak rapor ile sonuca gidilmesi gerekirken, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu üzerine bir adli tıp uzmanından alınan raporla üstelik davacının hangi tarihten itibaren maluliyetinin başladığını hükümde açık ve net bir biçimde göstermeden karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; Adli Tıp 3.İhtisas Kurulundan davacının maluliyetinin oranı ve maluliyetinin başlangıç tarihi hususunda rapor almak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu raporları arasında görüş ayrılığı söz konusu olduğu takdirde bunun giderilmesi amacıyla Adli Tıp Genel Kurulundan davacıda oluşan maluliyet oranını ve maluliyetinin başlangıç tarihini belirleyen rapor almak ve kesinleşen maluliyet oranına göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.