Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22473 Esas 2016/1845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22473
Karar No: 2016/1845
Karar Tarihi: 18.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22473 Esas 2016/1845 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyeti ile ilgili olarak, mağdurun ifadesinin tekrar alınması ve zararının ne kadarının ödendiğinin araştırılması gerekliliği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediğinin de araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Öte yandan, sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işlediği yönündeki iddia dikkate alınmamış ve tekerrüre esas sabıkasının bulunması nedeniyle TCK'nın 58.maddesinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararının dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kanunen uygun olmayan durumlar nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulacağı belirtilmiştir. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesidir.
15. Ceza Dairesi         2013/22473 E.  ,  2016/1845 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde mağdurun işyerine gittiği, akabinde sandalye, masa ve demirbaş eşya satın alarak karşılığında sahte olarak tanzim edilmiş ...... keşide tarihli ve 8500 TL meblağlı çeki verdiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Mağdurun 27.12.2011 tarihli kolluk ifadesinde, sanığın zararın 300 TL"lik kısmını ödediğini belirtmesi ve kovuşturma aşamasındaki beyanında ise sanıktan şikayetçi olmadığını söylemesi karşısında, mağdurun ifadesinin tekrar alınarak zararının ne kadarının ödendiği, kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği ile sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediği hususlarının araştırılarak, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2-Sanığın, aldığı eşya karşılığında mağdur .... verdiği ..... tarihli .... zorunlu öğelerden keşide yerinin bulunmaması nedeniyle eylemin özel belgede sahtecilik suçunun oluşturduğunun gözetilmemesi,
3-Dosyada mevcut adli sicil kaydından tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK"nın 58.maddesinin uygulanmaması,
4-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının CMUK"un 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.