16. Hukuk Dairesi 2014/3886 E. , 2014/1830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının tüm tesis ve tedavülleri ile haritası getirildikten sonra mahallinde yöntemince uygulanması, tespit bilirkişileri ile tanıkların keşif mahallinde dinlenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 189 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişisi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen 219.7 metrekarelik bölümün ayrı bir parsel numarası altında davacı D.. K.. adına, kalan bölümünün ise davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.. Bozmaya uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında; davalı Hazine"nin dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas belgeler ve varsa özellikle krokisi ile tesisinden itibaren tüm tadavülleri getirtilerek mahallinde usulünce uygulanması gereğine değinilmesine rağmen tapu kaydının krokisi temin edilerek mahallinde uygulanmamış ve böylelikle hükmüne uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Eksik incelemeyle karar verilemez. Hazine"nin dayandığı tapu kaydının krokisi mevcuttur. O halde, Mahkemece Hazine tapusunun oluştuğu 1991 yılından önceki tarihlere ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan temin edilerek dosya keşfe hazır getirildikten sonra, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, Hazine tapusunun dayanakları arasında bulunan 12.06.1991 tarihli tutanakta adı geçen kişilerden sağ olanlar, ziraatçi, fen ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte fen bilirkişi aracılığı kadastro tespitinin dayanağını oluşturan tapu kaydının kapsamı uygulanabilir krokisindeki kenar uzunlukları ve sabit sınırları esas alınarak uygulanmak suretiyle belirlenmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, çekişme konusu taşınmazın konumu hava fotoğraflarında ve uydu fotoğraflarında kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle gösterilmeli, dava konusu
taşınmazın niteliğinin ne olduğu hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, taşınmazın halihazır niteliği hususunda ayrıca ziraatçi bilirkişiden yöntemine uygun şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, mahalli bilirkişiler ve zilyetlik tanıklarından tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru öncesinin ne olduğu, kim tarafından kullanılmaya başlandığı, zilyetliğin kimden kime ne şekilde geçtiği, çekişmeli taşınmazın herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilip edilmediği, tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, tapu kaydının kapsamında kalan bölümler yönünden her ne kadar tapunun iktisap sebebi olarak kimsenin kullanımında olmadığı belirtilmiş ise de yapılan keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre tapu kaydının oluştuğu tarihten önce de davacı ve babasının zilyetliğinden bahsedilmiş olduğuna göre Hazine tapusunun dayanakları arasında bulunan 12.06.1991 tarihli tutanakta adı geçen kişilerden sağ olanlar dinlenip taşınmazın öncesi ve niteliği hakkında beyanlarına başvurulmalı, alınan beyanlar arasında çelişki oluşması ya da tespit tutanağına aykırı bir sonuca ulaşılması halinde çelişki yüzleştirme yapmak veya tespit bilirkişileri dinlenilmek suretiyle yöntemince giderilmeli, beyanlar bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporları ve komşu parsel tutanakları ile denetlenmeli, taşınmazın tüm yönlerinden çektirilecek fotoğrafları üzerinde taşınmazın davaya konu bölümü işaretlettirilmeli, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği tereddütsüz olarak belirlenerek karar verilmelidir. Öte yandan; davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davanın reddedilen bölümü yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.