Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5681
Karar No: 2019/3841
Karar Tarihi: 25.03.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/5681 Esas 2019/3841 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler temyiz edilmiştir. Sanıklar hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, kamera görüntüsü bulunamamış, aracı kullanan kişiler kesin olarak tespit edilememiş ve elde edilen bulgular sanıklardan alınan örnekler ile uyuşmamıştır. Bu nedenle, suçun sabit olmadığına ve şüpheden sanık yararlanacağı ilkesine uyulması gerektiğine dair Yargıtay kararlarına atıfta bulunularak, sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, hırsızlık (TCK 142), iş yeri dokunulmazlığının ihlali (TCK 125) ve mala zarar verme (TCK 152) suçlarına ilişkin kanun maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
17. Ceza Dairesi         2018/5681 E.  ,  2019/3841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet
    TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Bozma

    Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Kollukta sanık ..."ı teşhis eden tanık Yunus Vurğun"un ifadesinde sanığın yüzünü görmediğini, vücut yapısı itibarıyla teşhis ettiğini beyan ettiği, tanık ..."ın suçta kullanılan aracın.... plakalı ve plakasının son rakamlarının 4 basamaklı olduğunu beyan ettiği, araştırma sonucunda aracın .... plaka sayılı olduğunun ve sanık ... tarafından kiralandığının tespit edildiği ancak suç tarihinde söz konusu aracı kullanan kişilerin kesin olarak tespit edilemediği, olay anlarını ve failleri net olarak gösterir kamera görüntüsünün bulunmadığı, olay yerinden elde edilen bulguların sanıklardan alınan örnekler ile uyuşmadığı anlaşılmakla;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/03/2015 tarih, 2014/10-613 Esas ve 2015/35 Karar sayılı kararında yer alan "Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak,
    ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir." şeklindeki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi