Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15108 Esas 2015/711 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15108
Karar No: 2015/711
Karar Tarihi: 20.1.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15108 Esas 2015/711 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/15108 E.  ,  2015/711 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının maliki ve işleteni olduğu aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu müvekkilinin kızı ..."nın yaşamını yitirdiğini ileri sürerek 100.000,00 TL. manevi tazminatın davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, olay yeri tespit tutanağında müteveffanın birinci derecede, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün ise ikinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının, kızının ölümü nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğunun niteliği gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.