4. Ceza Dairesi 2018/1535 E. , 2018/11800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bozmaya uyularak yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklara yükletilen kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Yalnızca sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilen ilk hükümlerde tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı; bozma sonrası verilen hükümlerde, karar verilirken ilk hükümlerin sadece sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi nedeniyle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sadece lehe temyizde aleyhe hüküm kurma yasağının gözetilmesi gerekmesine karşın, hükmedilen hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... ve müdafii ile sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; sanık ... hakkında verilen hükümlerde yer alan "Sanığın daha önce silinme koşulları gerçekleşmemiş tekerrüre esas alınması gereken kasıtlı bir suç işlediği Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/03/2005 gün, 2005/1 esas, 2005/10 karar sayılı, 12/06/2005 yerine getirme tarihli ilamından anlaşıldığından sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi gereğince 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" kısımların hükümlerden çıkarılması, ve yine sanık ... hakkında verilen hükümlerde yer alan "Sanığın daha önce silinme koşulları gerçekleşmemiş tekerrüre esas alınması gereken kasıtlı bir suç işlediği Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/01/2001 gün, 2001/13 karar sayılı, 19/11/2005 yerine getirme tarihli ilamından anlaşıldığından sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi gereğince 1. kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" kısımların hükümlerden çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Tehdit suçlarının, TCK 86/3-a kapsamındaki kasten yaralama suçlarıyla birlikte işlenmediği ve suç tarihinde 5271 sayılı Yasa"nın 253. maddesinin 3. fıkrasının yürürlükte olmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
1)02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2)Kabule göre de; yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilen ilk hükümlerde tehdit suçları yönünden de tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı; bozma sonrası verilen hükümlerde, karar verilirken ilk hükümlerin sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sadece lehe temyizde aleyhe hüküm kurma yasağının gözetilmesi gerekmesine karşın, hükmedilen hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, iki numaralı bozma nedeni hariç diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.