13. Hukuk Dairesi 2012/26452 E. , 2013/9001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, 2005 yılında davalı idareden satın almış oldukları konutların tamamlanarak teslim edildiğini, ancak konutların bulunduğu D-6 Bloğun, yola ve 3. Kişilerin taşınmazına tecavüzü olduğunun, ayrıca binanın arka cephesinde bulunan bahçenin de bloğa ait olmadığının anlaşıldığını, bu haliyle taşınmazlarda değer kaybının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler, aynı nedenlere dayanarak açmış oldukları birleşen davada da, yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 237.778,58 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, davaların reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 10.000,00 TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile, 237.778,58 TL’nin birleşen dosyanın dava tarihi olan 30/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, mahkemece asıl ve birleşen davada, talep edilen alacak miktarları yönünden, mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri ile birlikte ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 9.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.