Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6876 Esas 2013/10774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6876
Karar No: 2013/10774

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6876 Esas 2013/10774 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmaza davalının müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve köy yolu tespiti istemiş, ancak davalı bahsedilen yolun kadastrol yol olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının el atmasının önlenmesine ve yolla ilgili talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu yerdeki taşınmazlar ve sınırlarının tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulması gerektiği ancak yapılan uygulama sonucu alınan raporların sonuca ulaşmaya yeterli niteliğe sahip olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, elektronik aletle ölçüm yapılarak tecavüz edilen alanın miktarının belirlenmesi, infazda duraksamaya neden olmayacak biçimde rapor ve kroki düzenlettirilmesi, tecavüz edilen alanın niteliğinin rapora yansıtılması ve önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesine atıfta bulunulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2013/6876 E.  ,  2013/10774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MANİSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/01/2013
    NUMARASI : 2012/62-2013/23

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı; kayden maliki bulunduğu 895  parsel sayılı taşınmazına davalının  müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve köy yolu tespiti  isteğinde bulunmuş;davalı ise,bahsedilen yolun kadastrol yol olup; davacının mülkiyet hakkı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davalının el atmasının önlenmesine, yolla ilgili talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; davaya konu 895 parsel sayılı taşınmazın davacı,893 ve 894 sayılı parsellerin ise davalı adına kayıtlı olduğu,mahkemece çekişme konusu yerde iki kez keşif yapıldığı ve keşif sonrası bilirkişilerin raporlarını dosyaya ibraz ettikleri görülmektedir.
    Ne var ki;  yapılan uygulama sonucu alınan raporlar sonuca ulaşmaya yeterli nitelikte değildir.
    Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına yapılan bir tecavüz bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.  
    Somut olaya gelince; mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporları arasında  gerek tecavüzlü alanın miktarı ve tecavüzlü parsellerin hangisi olduğu konusunda  çelişkiler bulunduğu ve sözü edilen çelişkinin nedeni açıklattırılıp, çelişki giderilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yerinde 3 kişilik harita mühendisi bilirkişi  heyeti vasıtasıyla elektronik aletle ölçüm yapılarak  tecavüz edilen alanın miktarının belirlenmesi, infazda duraksamaya neden olmayacak biçimde rapor ve kroki düzenlettirilmesi, tecavüz edilen alanın niteliğinin rapora yansıtılması ve önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken çelişkili raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.6.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.