9. Hukuk Dairesi 2015/21980 E. , 2015/31233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2015
NUMARASI : 2014/587-2015/322
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 04/03/2008 tarihinden itibaren davalı bankada ""Bireysel Pazarlama Uzmanı"" olarak çalışmakta iken, davalı işveren tarafından 09/09/2014 tarihinde işten çıkartıldığı, davalı banka çalışanları arasında kendi görüşlerine yakın olmayan kişileri belirlenerek ve bu kişilere işten çıkartılacaklarını, ücretsiz izinde gösterileceklerini, eğer kendileri bankanın göstereceği haklı nedenle fesih yazısını imzalamazlarsa işçilik haklarını ve tazminatlarını alamayacaklarını, başka yerlerde iş bulabilmeleri için referans olunmayacağını, bankanın gösterdiği dilekçeyi ve protokolü imzalarlar ise kıdem tazminatlarının kendilerine ödeneceğini söyleyerek çalışanları baskı altına alarak fesih yazısını, davalı bankanın Türkiye"deki tüm şubelerinde, işten çıkaracağı kişilerden aynı yazıyı el yazısı ile aynı belgeyi imzalattıklarını belirterek iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile işe iadesine ve sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davalı banka bünyesinde çalışmakta iken bankanın ihtiyaçları doğrultusunda 15/09/2014 tarihinden başlamak üzere 30/11/2014 tarihine kadar ücretsiz izne çıkartılmasına karar verildiği, davalı banka ücretsiz izin yazısını 05/09/2014 tarihinde tebliğ alan davacı 08/09/2014 tarihinde davalı bankaya hitaben yazmış olduğu dilekçeye sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, taraflar arasında akdedilen 09/09/2014 tarihli protokole göre; iş sözleşmesinin personel tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatı ödeneceği, kıdem tazminatının yanında personele ücret, ikramiye, fazla mesai ve izin alacaklarının ödeneceği karar altına alındığı, davalı bankanın feshin son çare olması ilkesini ve personellerinin menfaatini göz önünde tutarak ve iş sözleşmelerinin feshedilmesi yerine personellerine ücretsiz izin teklifinde bulunulduğu, davalı tarafından yapılan ücret indirimi, tayin ve ücretsiz izin teklifleri personellerin bir kısmı tarafından kabul edildiği, davalı banka tarafından içinde bulunulan mali durumdan dolayı personellere ücretsiz izin teklif edilmek zorunda kalındığı, normal koşullarda 2,5 ay gibi makul ücretsiz izin teklifinin davacı tarafça kabul edilmesi gerekirken davacı iş sözleşmesinin feshedilmesi yolunu tercih ettiğini, bankanın davacının mağdur olmaması adına kıdem ve diğer ücret alacaklarını kendisine ödediği beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesini kendisinin haklı nedenle feshettiği irade fesadı iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin işçi tarafındanmı yapıldığı yoksa işveren tarafındanmı yapıldığı, işverence yapıldıysa feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda davacının 15.09.2014-30.11.2014 tarihleri arasında ücretsiz izne çıkarıldığı, davacının bunun üzerine iş sözleşmesini esaslı değişiklik nedeniyle haklı nedenle feshettiğini belirtir dilekçe verdiği, davacıyla bunun üzerine protokol yapıldığı protokolde davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ikramiye ve izin alacaklarının ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
Davacıyla aynı şubede çalışan davacı tanığı belgeyi zorla imzaladıklarını aksi takdirde alacaklarını alamayacaklarını beyan ettiği görülmektedir. Yine davalı tanığı protokolün baskı altında imzalandığının doğru olmadığını söylemişse de çalışanların gelecekteki iş yaşamlarını hem de bankanın imajına zarar gelmemesi açısından bu şekilde protokol ile ayrılmalarının daha uygun görüldüğünü beyan etmiştir. Kaldı ki davacının kendisine teklif edilen ücretsiz izni yalnızca reddedip feshin işverence gerçekleşmesini beklemek yerine esaslı değişiklikten bahsederek ihbar tazminatı ile iş güvencesi hükümlerinden faydalanmayı bertaraf edecek şekilde iş sözleşmesinin feshini kendi üzerine alması hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalı işverenlikte aynı şekilde kendilerine ücretsiz izin teklif edilip, ücretsiz izni kabul etmeyen ve iş sözleşmelerini esaslı değişiklik nedeniyle sonlandırdığı yönünde dilekçe veren işçilerin açtıkları işe iade davalarında da feshin işverence gerçekleştiği ve geçerli olmadığı yönündeki yerel mahkeme kararları Dairemizce onanmıştır. (Dairemizin 27/05/2015 Gün, 2015/11913 Esas 2015/19386 Karar; 23/06/2015 Gün, 2015/16255 Esas, 2015/22856 Karar). Yine benzer şekilde işçilere başka bir şubeye tayin edildikleri konusunda teklif yapılarak işçilerden görevlendirmeyi kabul etmedikleri iş sözleşmelerini kendilerinin haklı nedenle feshettiği yönünde dilekçe alınan işçilerin açtıkları işe iade davalarında feshin işverence gerçekleştiği ve geçerli olmadığı yönündeki yerel mahkeme kararları Dairemizce onanmıştır (2015/9183 Es. 2015/12554 Es. 2015/10650 Es. sayılı dosyalar).
Sonuç olarak davalı bankanın davacıya ücretsiz izin teklif edip davacıdan iş sözleşmesini kendisi haklı feshettiği yönünde dilekçe aldığı, ardından davalı bankanın da davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini düzenlediği protokol ile kabul ettiği, tüm bunların davalı bankanın kendi fesih indirimi ve dolayısı ile işgücünün iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasını bertaraf etmek için bu yola başvurduğu feshin davalı banka tarafından gerçekleştirildiği ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19/1. maddesine uygun şekilde yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, feshin geçerli olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 194.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 05/11/2015 günü karar verildi.