Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 1460 ve 1471 parsel sayılı taşınmazlar ile 1393 parsel sayılı taşınmazın bir kısım payının davacılar ile davalı A.’ın miras bırakanı Ş.Ü. adına kayıtlı olduğu, diğer davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ile, 1393 parsel sayılı taşınmazdaki miras bırakanın payının tamamını eşi adına davalı A.Y.in, yine 1460 parsel sayılı taşınmazın tamamını davalı A.’ın ekim yapmak suretiyle haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın kullandıkları, davacıların bu taşınmazlarda paylarına karşılık kullandıkları bir yer bulunmadığı belirlenerek yazılı şekilde elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Diğer taraftan, davacı F.’nın taşınmazların ekim için hazırlığını yaptığını ve sürüm masraflarını karşıladığı iddiasının kanıtlayamadığı gözetilerek bu isteğin de reddedilmiş olması doğrudur. Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacıların öteki temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda; dava konusu 1393 parsel sayılı taşınmazdaki miras bırakan payını davalı A. Y.in paydaş eşi N.Y.adına tek başına kullandığı, yine 1460 parseli davalı A.’ın tamamını kullandığı belirlenerek davacıların payına yönelik elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verildiği açıktır.
O halde, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda, daha önce davacıların kullanımında olan bu taşınmazları sadece ecrimisil talep edilen 2011-2012 ekim sezonunda anılan davalıların kullandıkları, bu hususun davalılar A. Y. ve A. Ü.’nün de kabullerinde bulunduğu gözetilerek, bilirkişice belirlenen ecrimisilden davacıların paylarına isabet eden miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere ecrimisil isteğinin reddi isabetsizdir.
Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.