1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8393 Karar No: 2013/10716 Karar Tarihi: 26.6.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8393 Esas 2013/10716 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle açılmıştır. Mahkeme elatmanın önlenmesi isteğini kısmen kabul etmiş ve ecrimisil isteğini reddetmiştir. Ancak, harç yatırılmadan ve yargılama sırasında da harç ikmali yapılmadan işlem görmüştür. Bu nedenle, mahkemece öncelikle el atmanın önlenmesi isteği üzerinden peşin harç alınması gerekmektedir. Harçsız işleme devam edilmesi doğru değildir. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir ve hüküm bozulmuştur. 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulan hükme göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 1086 sayılı HUMK'nın 413. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. ve 32. maddeleridir.
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kısmen kabulüne;ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece,elatmanın önlenmesi isteğinin kısmen kabulüne; ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı HUMK"nın 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan 26.400,00.-TL dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.