15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/37007 Karar No: 2021/5121 Karar Tarihi: 17.05.2021
Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37007 Esas 2021/5121 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın H.D.Eser İnşaat Emlak Tic.ve San.Ltd. Şti' nin ortağı ve temsile yetkilisi olduğu, bir taşınmazı malikleri ile anlaşmaya varmaksızın şirket faaliyeti kapsamından satışa arz ettiği ve katılanlara harici satış sözleşmeleri ile sattığı, kapora olarak bir kısmı peşin aldığı, geri kalan kısmını tapu devri sırasında vereceği konusunda anlaşmalar yaptığı ancak taşınmazları devredemediği ve aldığı kapora bedelini iade etmediği tespit edilen somut olayda; sanığın ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği iddia edilmiş. Ancak, mirasçı paydaşlar arasında verasete ilişkin bir sorun çıkması nedeniyle taşınmazın devri gerçekleştirilememiş ve uyuşmazlık hukuki nitelikte kalmıştır. Bu nedenle, sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı ve hileli hareketle katılanları yanıltarak haksız çıkar sağladığının tespit edilmediği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir. Kararın gerekçesi CMK'nın 223/2-e maddesi gereği olarak beraat şeklindedir.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/37007 E. , 2021/5121 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı HÜKÜM : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat (ayrı ayrı)
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın H.D.Eser İnş. Emlak Tic.ve San. Ltd. Şti"nin ortağı ve temsile yetkilisi olduğu, 1805 parsel sayılı taşınmazın malikleri ile anlaşmaya varmadan sanki parselasyan yapımış gibi şirket faaliyeti kapsamından satışa arz ettiği ve katılanlara harici satış sözleşmeleri ile sattığı, kapora olarak bir kısım parayı peşin aldığı, geri kalan kısmını tapu devri sırasında verileceği konusunda anlaşmalar yaptığı, sanığın taşınmazları devredemediği gibi aldığı kaporaları da iade etmediği, bu şekilde katılanlara karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edildiği somut olayda; sanığın yatırım amaçlı bir taşınmaz araması üzerine emlakçılık yapan tanık ...’ın sanığa suça konu taşınmazı önerdiği ve taşınmazdaki mirasçı paydaşlardan ...’ın eşi olan tanık ... ile görüştürdüğü, sanığın da suça konu taşınmazda paydaş olan mirasçılara vekaleten ... ile 21/01/2008 tarihinde taşınmazın haricen devrine ilişkin adi nitelikte satış sözleşmesi düzenlediği, sözleşmeyle sanığın tanık ...’e 2.000,00 TL kapora verdiği, kalan 70.000,00 TL"nin 35 gün içerisinde ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığı, ancak taşınmazda verasete ilişkin bir sorun nedeniyle devrin gerçekleştirilemediği, mirasçı paydaşlar tarafından 04/06/2008 tarihinde Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/287 Esas sayılı dava dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtıkları, katılanlara verilen tahsilat makbuz tarihlerinin ise dava tarihinden önce tarihli olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığından uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde kaldığı, sanığın hileli hareketle katılanları yanılgıya düşürüp haksız çıkar sağladığının tespit edilemediği gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının suçun sübut bulduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.