Dava, bir adet taşınmaz malda paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu taşınmaz, paylı mülkiyete konu olup, 9750 m2 yüzölçümlü ve tarla niteliğindedir. Taşınmazın 2/10 hissesi davalıya 8/10 hissesi davacıya aittir. Davacı,taşınmaz üzerindeki paydaşlığın mümkünse aynen değilse satılarak giderilmesini talep etmiş, davalı da mahkeme tarafından taksimini istemiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Olayımıza gelince; Dava konusu ortaklığın giderilmesi istenen 2314 parsel sayılı taşınmaz tapuda tarla niteliğinde kayıtlı olup, mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fenni bilirkişi raporunda ise, taşınmazın aynen bölünmesinin mümkün olmadığı, ortaklığın ancak satışı suretiyle giderilebileceğinin bildirdiği görülmüştür. Keşif sırasında taşınmazın taraflar arasında fiilen taksim edilerek kullanıldığı belirlenmişse de, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda harici taksim geçersiz olduğundan, fiili kullanım durumuna hukuken geçerlilik tanınamaz. Mahkemece, taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında fiili taksim bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.