Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2021/54
Karar No: 2021/378

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2021/54 Esas 2021/378 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2021/54 E.  ,  2021/378 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 470-464
    Mağdurlar : 1- ..., 2- ..., 3- ...
    4- ..., 5- ...
    Sanık ..."nun tefecilik suçundan TCK"nın 241/1, 43, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 13.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin ... 18. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01.07.2014 tarihli ve 470-464 sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 11.11.2020 tarih ve 1878-1927 sayı ile ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceği ihtarının infaz yetkisini kısıtlaması ve TCK"nın 53. maddesi yönünden eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.01.2021 tarih ve 797 sayı ile;
    “...Mağdurlar ..., ..., ..., ... ile müşteki ..."un kovuşturma aşamasında değişen beyanlarında, sanık ..."dan faiz karşılığı borç para almadıklarını belirtmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın, icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp borçluların tanık olarak beyanlarına başvurulması, vergi mükellefi ise ilgili vergi dairesine yazı yazılarak bu konuda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi, ayrıca sanık ... hakkında mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik olarak tefecilik suçundan açılan iş bu kamu davasının iddianame tarihinin 23.05.2012, suç tarihinin 2011 yılı, yine sanık ... hakkında ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyasında şikâyetçiler ... ve ..."ya yönelik olarak tefecilik suçundan açılan kamu davasının iddianame tarihinin 31.10.2012, suç tarihinin ise 2010-2011 yılı olması karşısında, ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dava dosyasının akıbeti araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile kurulan mahkûmiyet hükmünün bozulması yerine onanmasına karar verildiği..." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 27.01.2021 tarih ve 123-297 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Kolluk görevlilerince düzenlenen 23.12.2011 tarihli tutanakta; 15.03.2011 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek şikâyette bulunan mağdur ...’nın sanık ..."nun tefecilik yaptığını beyan etmesi üzerine yapılan araştırma sonucunda, sanığın tefecilik yaptığına dair bir bilgiye rastlanmadığı hususunun belirtildiği,
    ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas numaralı dosyasının UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) sistemi üzerinden yapılan incelemesine göre; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 31.10.2012 tarihli iddianamesi ile, şikâyetçiler ... ve ..."nın, 2010 ve 2011 yıllarında sanıklar ..., ... ve ..."dan, faizle borç para aldıkları ve bu nedenle sanıkların tefecilik suçundan TCK’nın 241/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarının istendiği, dosyanın derdest olduğu,
    ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2013 tarihli ve 2012/909 değişik iş numaralı kararına göre; ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyasında birleştirme hususunda istenen muvafakatın ... 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/470 esas sayılı dosyasında verilmediği, ... 18. Asliye Ceza Mahkemesince birleştirme kararı verilmesi üzerine birleştirme uyuşmazlığının çözümü için yapılan incelemede sanık ...’nun her iki dosya kapsamında da sanık olması dışında yargılamanın birlikte yapılmasını gerektirecek bağlantı bulunmadığından verilen birleştirme kararının kaldırıldığı,
    Anlaşılmaktadır.
    Mağdur ... kollukta 29.03.2011 tarihinde; uluslararası nakliyecilik yaptığını, ...’den aldığı borç parayı ödeyebilmek için çocukluk arkadaşı ve laborant olan sanık ...’den toplam 20.000 TL’yi elden nakit olarak aldığını, karşılığında ise 26.500 TL değerinde 3 tane senet verdiğini, ...’nün bu borca kefil olduğunu, anlaşmalarına göre aylık 1.400 TL faiz ödeyeceğini, 20.000 TL’yi verdiği zaman faiz ödemesinin biteceğini, sanığa 5 ay boyunca aylık 1.400 TL faiz ödediğini, sonrasında ... plakalı tırını satıp 21.400 TL’yi sanığın hesabına havale edip borcunu bitirdiğini, ancak sanığın senetleri kendisine vermediğini, sanıktan faizle borç aldığında yanında bulunan mağdur ...’un da sanıktan 11.500 TL borç aldığını, karşılığında 26.000 TL’lik senet verdiğini, kendisinin de bu borca kefil olduğunu, yanında çalışan mağdur ...’nun da sanıktan 20.000 TL borç alıp karşılığında 26.000 TL’lik senet verdiğini, kendisinin de kefil olduğunu, sanığa verdikleri senetlerde alacaklı olarak sanık dışında başka bir şahsın adının yazıldığını, mağdur ...’nun borçlu olduğu senette kendisi kefil olduğu için sanığın avukatının telefonda hakkında icra takibi başlatılacağını ve senetleri ödemesi gerektiğini söylediğini, ayrıca ismini saydığı kişiler dışında mağdur ...’ın da sanıktan faizle borç para aldığını,
    Kollukta 11.08.2011 tarihinde; sanıktan faizle borç aldığı parayı, tırını satarak nakit olarak ödediğini ve verdiği senetleri aldığını, sanığa herhangi bir borcunun kalmadığını, sanığın tefecilik yapıp yapmadığını bilmediğini,
    Mahkemeye verdiği 13.07.2012 tarihli dilekçede; sanıktan faiz ile para almadığını, işi gereği yolda seyir hâlinde olduğundan ihtiyacından dolayı faizsiz borç para aldığını,
    Mağdur ... kollukta; mağdur ... ile olan ortaklıkları nedeniyle mağdur ...’in tırını mağdur ... ile birlikte işlettiklerini, ekonomik olarak sıkıntıya girince mağdur ...’in arkadaşı olan sanıktan, mağdurlar ... ve ... ile birlikte 5.000’er TL’yi % 10 faiz karşılığında aldıklarını, parayı alırken sanığın mağdur ...’e “Sen bu adamlara kefilsen, ben bu parayı veririm.” dediğini, her birinin sanığa 6.000 TL’lik senet verdiğini, birkaç gün sonra tırın borcunun ödenmesinde sıkıntı olduğu ve 15.000 TL ödenmesi gerektiği söylenince sanığın yanına mağdur ... ile birlikte gidip 15.000 TL’yi % 10 faizle borç aldıklarını ve karşılığında 20.000 TL’lik senet verdiklerini, vadesi gelince 1.300 TL’yi sanığa ödediklerini, işleri kötü gittiği için kalan kısmını ödeyemediklerini, mağdur ...’in "Tırı geri verin ben de sanığa olan borcu ödeyeyim." demesi üzerine süre istediklerini, bu sırada mağdur ...’in sanığa 26.000 TL ödediğini ve senetleri aldığını, ancak senetleri kendilerine vermediğini, mağdur ...’in “Sanığa olan borcunuzu ödedim, sizlere 15.000’er TL para vereyim tırı bana geri verin.” demesi üzerine bu teklifi kabul ettiklerini ancak mağdur ...’in kendilerine söz konusu parayı vermediğinden zor durumda kaldıklarını,
    Mahkemede; sanıktan bir kez 3.500 TL borç aldığını, senet vermediğini, daha sonra borcunu ödediğini, sanığın diğer mağdurlara borç para verdiğini görmediğini, bankadan aranıp kredinin 3.500 TL’lik taksitini ödemesi gerektiği söylenince mağdur ...’i arayıp paraya ihtiyacı olduğunu ifade ettiğini, mağdur ...’in de para temin ederek 3.500 TL’yi verdiğini, kolluktaki ifadesini bir anlık sinirle verdiğini,
    Mağdur ... kollukta; uluslararası nakliyat firmasında şoförlük yaptığını, aynı firmada mağdur ...’in de tırının olduğunu ve şoförlüğünü yaptığını, sanığı mağdur ... aracılığıyla tanıdığını, 2011 yılında, mağdurlar ... ve ... ile birlikte sanıktan parça parça olmak üzere toplam 11.500 TL aldıklarını, karşılığında sanığa 26.000 TL değerinde verdikleri senedi borçlu olarak imzaladıklarını, borçlarını faizi ile birlikte ödediklerini ve senetleri geri aldıklarını, senetlerin mağdur ...’te olduğunu, daha sonra yine ihtiyacı olduğu için sanıktan parça parça olmak üzere toplam 14.000 TL aldığını, karşılığında 17.500 TL’lik bir senet verdiğini, bu senedi verirken sanığın “Biraz gezelim.” dediğini, birlikte sanığın ağabeyi ve avukat olan İsmail’in bürosuna gittiklerini, burada sanığın daha önceki borçlara karşılık senet tanzim etmesi gerektiğini söyleyince İsmail’in boş senet verip nasıl doldurulacağını tarif ettiğini, borçlu olarak kendi adının, alacaklı olarak ise sanığın kardeşi tanık Yüksel’in adının, ödeme tarihi olarak 15.06.2012 tarihinin, borç miktarı olarak ise 17.500 TL"nin doldurularak İsmail’e verildiğini, sanıktan faizi ile birlikte aldığı parayı vade tarihi gelmediği için ödemediğini, senedin İsmail’in bürosunda bulunduğunu,
    Mahkemede; şikâyetçi olmadığını, karakolda ifade verirken sanık hakkında şikâyetçi olan diğer mağdurlardan etkilendiğini, hakkında icra takibi yapılacağından korkunca sanıktan faizle borç para alıp faizi ile ödediklerini söylediklerini, bu beyanlarının doğru olmadığını, sanıktan faizle borç para alıp bu şekilde ödeme yapmadığını,
    Mağdur ... kollukta; mağdur ...’in bacanağı olduğunu ve sanığı kayınpederinin eski kiracısı olması nedeniyle tanığını, mağdur ... ile birlikte ortak bir tırlarının olduğunu, işleri nedeniyle paraya ihtiyaçları olduğundan sanıktan 2011 yılında parça parça olmak üzere toplam 10.000 TL aldığını, aynı miktarda sanığa senet verdiğini, oğlu Mehmet’in bankadan kredi çektiği 10.000 TL’yi 03.08.2011 tarihinde sanığa ödediğini, sanıktan faizle borç para almadığını ve sanığın tefecilik yapıp yapmadığını bilmediğini,
    Mahkemede; sanıktan 4 defada toplam 10.000 TL borç aldığını, bu parayı faizsiz olarak 03.08.2011 tarihinde 10.000 TL olarak ödediğini, sanığın diğer mağdurlara faizle borç para verip vermediğini bilmediğini,
    Mağdur ... kollukta; boyacılık yaptığını, 4-5 yıl önce mağdur ... ile tanıştığını, 2009 yılında mağdur ...’in tırına ortak olmak için bankadan kredi çektiğini ve evini ipotek ettirdiğini, karşılığında ise mağdur ...’in tırının 1/3’üne ortak olduğunu, mağdur ...’in 10 yıllığına bankadan 37.500 TL kredi çektiğini, ancak tırın ortaklığı konusunda sürekli kendisini oyaladığını, mağdur ...’ın da aynı şekilde tıra ortak olmak için kredi çektiğini ve evini ipotek ettirdiğini, mağdur ...’in kendilerine 80.000’er TL’lik senetler vererek “İpotek konulan evde ileride olumsuz bir durum olursa bu senetleri icraya koyarsınız” dediğini, mağdur ...’in işlerinin bozulması üzerine “Bize ya paramızı ya da tırı ver!” dediklerini, mağdur ...’in de tekliflerini kabul edip tırı işletmeleri için kendilerine verdiğini, 14-15 ay boyunca tırı kullandıklarını, çekmiş oldukları kredinin taksitlerini ödemekte sıkıntı yaşayınca mağdur ... aracılığıyla sanıktan mağdurlar ... ve ... ile birlikte 5.000’er TL alıp % 10 faiz karşılığı ödemek üzere anlaştıklarını, banka görevlilerinin daha önceki kredileri için 15.000 TL ödenmesi gerektiğini söyleyince sanıktan tekrar % 10 faiz karşılığında 15.000 TL aldıklarını, karşılığında ise 20.000 TL’lik senet verdiklerini, bankaya olan borçlarını ödediklerini, sanıktan almış oldukları borcun vadesi geldiğinde mağdur ...’ın sanığa 1.300 TL ödediğini, borcun kalan kısmını ödeyemediğini, sanık haklarında icra takibi başlatacağını söyleyince kendilerine süre verilmesini istediklerini, mağdur ...’in “Tırı bana geri verin, sizin sanığa olan borcunuzu ödeyeyim.” demesi üzerine tırı mağdur ...’e verdiklerini ve mağdur ...’in sanığa 26.000 TL ödediğini, sanıktan aldığı senetleri kendilerine vermediğini, senetleri istediklerinde mağdur ...’in “Parayı ben ödedim senetleri niye size vereyim, sanığa borcunuzu ödedim, sizlere 15.000’er TL olmak üzere toplam 30.000 TL vereyim, arabayı bana geri verin.” demesi üzerine bu teklifi kabul ettiklerini, borçlarının kalmadığına ve alacaklarının olmadığına dair sözleşmeyi mağdur ...’in kendilerine imzalattığını, mağdur ...’ten dolayı zor durumda kaldıklarını,
    Mahkemede; sanıktan faizle borç para almadığını, sanığı hiç görmediğini, sanığın mağdurlara faizle borç para verip vermediğini bilmediğini, karakolda ifadesi alınacakken polis memurunun “Vereceğin ifade ...’nun ifadesi ile aynı mı?” demesi üzerine olumlu cevap verince ifadesinin o şekilde tutanağa geçirildiğini, sanığı dava sebebiyle tanıdığını,
    Tanık ...; mağdurları tanıdığını, sanığın kardeşi olduğunu, sanıkla mağdurlar arasında parasal ilişkinin olduğunu, birbirlerini uzun zamandan beri tanıdıklarını, mağdurların borçlarını ödememek için sanığın faizle borç para verdiğini ileri sürdüklerini, mağdur ...’in diğer mağdurları da yönlendirdiğini, mağdur ...’a borç para vermediğini ve 17.000 TL’lik senet almadığını, ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyasında kendisinin de sanık olarak yargılandığını,
    Tanık ...; sanığı mahalleden tanıdığını, mağdur ...’i de sanığın tanıştırdığını, emlakçılık yaptığını, mağdur ...’in ağabeyi Mustafa’nın eşine ait arsanın satışı için kendisinden yardımcı olmasını istediğini, mağdur ...’in sanığa borcu olduğunu ve borcunu ödemek için arsayı satmak istediğini söylediğini, ancak daha sonra çıkan bir sorundan dolayı arsayı satamadığını, mağdur ...’ten duyduğu kadarıyla sanığa 12.000-13.000 TL borcu olduğunu, bu borcun nereden kaynaklandığını bilmediğini, ayrıca mağdur ..."in piyasaya yüklü miktarda borcunun olduğunun söylendiğini, daha sonra mağdur ...’in kendisine sanıktan faizle para almadığını, aldığı para kadar borcu olduğunu, bu nedenle dilekçe verip şikâyetini geri aldığını söylediğini,
    Tanık ...; sanığı yetiştirme yurdundan tanıdığını, mağdurları ise tanımadığını, sanığın mağdurlara faizle borç para verip vermediğini bilmediğini, sanık ile zaman zaman birbirlerine faizsiz borç para verdiklerini,
    Tanık ...; sanık ile yetiştirme yurdunda birlikte büyüdüklerini, mağdur ...’in ..."nün eniştesi olduğunu, mağdur ..."in eniştesi ile aynı apartmanda oturdukları için ondan duyduğu kadarıyla mağdur ...’in sanıktan borç para aldığını, kendisinin de sıkıştığı dönemlerde sanıktan borç para aldığını, sanığın kendisinden faiz talep etmediğini, sanığın yetiştirme yurdunda büyüdüğü için tanıdıklarına sahip çıktığını,
    Tanık ...; gayrimenkul danışmanlığı yaptığını, iş yerine bazen köylüsü olan mağdur ...’un geldiğini, sanıkla yetiştirme yurdunda beraber büyüdüklerini, mağdur ...’un iş yerine geldiğinde “Sanık ile ilgili yanlış ifade verdim, onu düzeltmek için ifade vermeye gittim.” dediğini, mağdur ...’a, sanığı 20-25 yıldır tanıdığını, faizle borç para verecek birisi olmadığını söylediğini, sanıkla birbirlerine faizsiz borç para verdiklerini,
    Tanık ...; sanık ile aynı apartmanda oturduklarını, sanığın aile dostu olan mağdur ..."in sanıktan faizle borç para aldığını duymadığını, diğer mağdurları da tanımadığını, bu şahıslarla sanık arasında para alışverişi olup olmadığını bilmediğini,
    Tanık ...; mağdurlar ... ve ...’ın amcasının damadı olduğunu, sanığı çocukluğundan itibaren, mağdurlar ... ve ...’i de önceden tanıdığını, mağdur ..."u ise tanımadığını, sanıktan iki kez 700 veya 800 TL faizsiz borç para aldığını, sonrasında da ödediğini, sanığın mağdurlara faizle borç para verdiğini duymadığını, babasının evini sattıktan sonra kendisinden borç para isteyen mağdur ...’e 68.000 TL borç verdiğini, senete de babasının hayatını kaybetmesi ihtimalinden dolayı alacaklı sıfatıyla adını yazdığını, daha sonra mağdur ... borcu ödemeyince babası ve kendisi hakkında tefecilik suçlamasında bulunduğunu, hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini,
    Tanık ...; sanığı 30-35 yıldır tanıdığını, mağdurlar ..., ... ve ...’ı tanımadığını, mağdurlar ... ve ...’in eniştesi olduklarını, mağdurların sanıktan faizle borç para aldıklarını duymadığını, sanıktan 3.000 TL’yi faizsiz alıp sonrasında ödediğini, mağdur ...’e kefil olmadığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... savcılıkta; laborant olduğunu, mağdur ... ile aynı apartmanda oturduklarından dolayı tanıştığını, mağdur ...’e borç para vermediğini, mağdur ...’in, ...’yü dolandırdığını sonradan duyduğunu, onların arasındaki ilişkiden haberdar olmadığını, mağdur ...’in, hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ... hakkında şikâyette bulunurken kendisini de olayın içine katmak istediğini, suçlamaları kabul etmediğini,
    Mahkemede; suçlamayı kabul etmediğini, mağdur ...’in borç para istemesi üzerine sadece ona faizsiz olarak borç verdiğini, diğer mağdurlara ise borç para vermediğini, mağdur ...’e 3.500 TL verdiğini hatırlamadığını, mağdur ...’in mağdur ... ile olan ticari ilişkisini bilmediğini,
    Savunmuştur.
    Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir değişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Mağdur ...’in paraya ihtiyacı olduğundan çocukluk arkadaşı ve aynı apartmanda oturduğu laborant olan sanık ...’den farklı tarihlerde faizle borç para aldığı, mağdur ... aracılığıyla mağdur ... dışındaki diğer mağdurlar ..., ... ve ...’un da sanıktan farklı tarihlerde faizle borç para aldıkları ve sanığın tefecilik suçunu işlediği kabul edilen olayda;
    Mağdur ... kollukta mağdurlar ... ve ... ile ortak oldukları tırın borcundan dolayı arkadaşı olan sanıktan faizle borç para aldığını beyan etmiş, mağdurlar ... ve ... da kollukta borç alınan paranın miktarı dışında benzer beyanlarda bulunmuş, mağdur ... da kollukta mağdur ... aracılığıyla tanıdığı sanıktan faizle borç para aldığını ifade etmiş ise de, mağdur ...’ın tüm aşamalarda, diğer mağdurların ise sonraki ifadelerinde sanıktan faizsiz olarak borç para aldıklarını ifade ettikleri göz önünde bulundurularak;
    Dosya kapsamında sanığın mağdurlar hakkında icra takibi yapmaması, iddia edilen senetlerin dosya içinde bulunmaması, söz konusu senetlerin sanıkta bulunup bulunmadığının da kesin olarak anlaşılamaması ile mağdur ..."in kollukta, sanığa verdiği senette alacaklı olarak sanığın değil başka bir şahsın adının yazıldığını söylemesi, mağdur ..."un da kollukta, sanığa verdiği senette alacaklı olarak sanığın değil kardeşi olan tanık ..."in adının yazıldığını beyan etmesi karşısında; sanığın icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçluların tanık olarak beyanlarına başvurulmasının dosyaya bir yenilik getirmeyeceği, sanığın başka şahıslara faizle borç para verdiğinin tespit edilmesinin ancak ayrı bir yargılamanın konusunu oluşturacağı, yine sanık hakkında vergi inceleme raporu düzenlenmesinin dosyanın geldiği aşama itibarıyla bir katkı sağlamayacağı anlaşılmakla birlikte; sanık ile sanığın kardeşleri olan ... ve ... hakkında ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyasında, mağdur ...’in kardeşi ... ile başka bir mağdura karşı gerçekleştirdiği iddia edilen eylemler nedeniyle tefecilik suçundan yargılama yapıldığı, suç tarihinin uyuşmazlık konusu olayı da kapsayacak şekilde 2010-2011, iddianame tarihinin ise uyuşmazlık konusu olayın iddianame tarihinden sonra 31.10.2012 olduğu ve bu aşamada bahse konu dava dosyasının henüz karara bağlanmadığı ve UYAP sisteminde yapılan sorgulamada da bu dosya bilgilerine ulaşılamadığı tespit edildiğinden, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm delillerin toplanması ve tartışılmasının zorunlu olduğu cihetle, uyuşmazlık konusu dosyanın mağdurları, sanığı ve tanıklarının o dosya kapsamında dinlenmiş olması hâlinde beyanların ve delillerin birlikte dikkate alınması, varsa çelişkilerin giderilmesi ve sanığa atılı suçun işlendiğinin sabit olduğunun kabul edilmesi hâlinde sanık hakkında o dosyadaki eylemler nedeniyle de TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkânının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi için ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyası getirtilip mümkünse dosyaların birleştirilmesi, aksi hâlde, onaylı örneklerinin incelemeye konu dosya içine alınması ile elde edilen tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının değişik gerekçeyle kabulüne karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı; "Mağdur ... kollukta mağdurlar ... ve ... ile ortak oldukları tırın borcundan dolayı arkadaşı olan sanıktan faizle borç para aldığını beyan etmiş, diğer mağdurlar ... ve ... tarafından da kollukta borç alınan paranın miktarına ilişkin farklı beyanlarda bulunmak suretiyle benzer beyanda bulunulmuş, mağdur ... da kollukta mağdur ... aracılığıyla tanıdığı sanıktan faizle borç para aldığını ifade etmiş ise de, mağdur ...’ın tüm aşamalarda, diğer mağdurların ise sonraki ifadelerinde sanıktan faizsiz olarak borç para aldıklarını ifade etmeleri karşısında; ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyası getirtilmesinin yanı sıra maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçluların tanık olarak beyanlarına başvurulmasından ve vergi mükellefi ise hakkında vergi inceleme raporunun düzenlenmesinden sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulduğu" düşüncesiyle,
    Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu üyesi de; benzer gerekçelerle karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle,
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının DEĞİŞİK GEREKÇEYLE KABULÜNE,
    2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 11.11.2020 tarihli ve 1878-1927 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- ... 18. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01.07.2014 tarihli ve 470-464 sayılı hükmünün, sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    4) Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 09.09.2021 tarihinde yapılan müzakerede, ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/692 esas sayılı dosyası getirtilip mümkünse dosyaların birleştirilmesi, aksi hâlde, onaylı örneklerinin incelemeye konu dosya içine alınması gerektiğinden eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna oy birliğiyle, sanığın icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılması ve vergi mükellefi ise hakkında vergi inceleme raporu düzenlenmesi gerektiğinden bahisle eksik araştırma ile hüküm kurulmadığına ise oy çokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi