Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5140 Esas 2016/3194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5140
Karar No: 2016/3194
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5140 Esas 2016/3194 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taşınmaz üzerinde yapılan masrafların diğer mirasçılardan tahsili için açılan alacak davası hakkında verilen karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından incelenerek, davacının taşınmaz için yaptığı giderlerin malvarlığından çıktığı ve davalı tarafın malvarlığına geçmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Ancak dava tarihi itibariyle ortaklığın giderilmesi davası derdest olduğu ve taşınmazın satılmadığı göz önüne alınarak, davalıların sebepsiz zenginleşmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkemenin davayı açmakta hukuki yararı olmadığına karar vermesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, sebepsiz zenginleşme hakkında Türk Borçlar Kanunu'nun 77/1. maddesi ve paydaşların taşınmaz mal üzerinde yaptıkları masraflarla ilgili olarak İcra ve İflas Kanunu'nun 1990/1-1991/1 sayılı kararı gösterilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2015/5140 E.  ,  2016/3194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde; davalılarla birlikte malik olduğu muristen kalma taşınmaza masraf yaptığını, taşınmazla ilgili olarak açılan ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu belirterek; yaptığı masrafların, hisseleri oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın tarafların kök muris... adına kayıtlı olduğunu,..."in 28.12.2008 tarihinde vefat ettiğini, davaya konu taşınmazdaki tüm tadilatlar...ptığını, davacının taşınmaz için masraf yapmadığını, derdest olan ortaklığın giderilmesi davasının yargılamasını uzatmak için davacının huzurdaki iş bu alacak davasını açtığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 9.536,00 TL"nin davalı ..."tan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tarafların murisi adına kayıtlı olup, davacının kullanımında olan eve, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen masrafların, diğer mirasçılar olan davalılardan, miras hisseleri oranında tahsili istemine ilişkindir.
    Temyize konu uyuşmazlık; davacının, davaya konu ev için masraf yapıp yapmadığı ve buna bağlı olarak davalıların, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri, davacının temyize konu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içeriğinden; davaya konu taşınmazın maliki olan tarafların ...; 28.12.2008 tarihinde vefat ettiği, geride mirasçı olarak eşi (davalı) ...cukları ...(davalı) ve ...(davacı) bıraktığı, taşınmazla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, huzurdaki temyize konu davanın açıldığı 23.06.2011 tarihi itibariyle ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğu, taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1)
    Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir.
    Paydaşlardan birinin taşınmaz mal üzerinde yaptığı masraflar nedeni ile diğer paydaşın mamelekindeki artış, bu masrafın yapıldığı tarihte değil, şuy"un giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve taşınmazın satış bedelinden payın alındığı tarihte gerçekleşir. (22.02.1991 gün 1990/1-1991/1 sayılı İBK)
    Bu bağlamda, davacının, taşınmaza yaptığını iddia ettiği iyileştirme giderlerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca davalılardan isteyebilmesi için yaptığı giderlerin mal varlığından çıkmış ve davalı tarafın mal varlığına geçmiş olması gerekir.
    Somut olayda; dava tarihi itibariyle ortaklığın giderilmesi davası derdest olup, taşınmaz satılıp, davacının kullanımından çıkmamıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece; temyize konu iş bu alacak davasının açıldığı tarih itibariyle, davaya konu taşınmazla ilgili olarak açılmış ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğu, taşınmazda halen davacının oturduğu ve bu şartlar altında davacı aleyhine davalıların sebepsiz zenginleşmedikleri nazara alınarak, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahisle, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.