Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16809 Esas 2014/14887 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16809
Karar No: 2014/14887
Karar Tarihi: 26.12.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16809 Esas 2014/14887 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/16809 E.  ,  2014/14887 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar-karşı davacılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, davalı arsa malikleri ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerine bırakılan payı arsa maliklerinin 13.07.2011 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle satışını vaat ettiklerini, edimini yerine getirdiğini, tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek taşınmazın adına tescilini veya ödenen 100.000 TL’nin faiziyle alınmasını; ıslah dilekçesi ile de 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin adına tescilini istemiştir.
    Davalılardan arşı dava ile, satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemişler, davalılar davayı kabul etmişlerdir.
    Mahkemece, karşı davanın reddine; asıl davanın ıslah istemi gibi kabulüne karar verilmiştir.
    Davalılar-karşı davacılar hükmü temyiz etmiş, temyizlerinde maddi durumlarının elverişli bulunmadığını, gerekli harç ve giderleri ödeyemeyeceklerini belirterek adli yardım isteminde de bulunmuşlardır.
    Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 336/3. maddesinde adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabileceği, 337/1. maddesinde duruşma yapılmaksızın istem hakkında bir karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

    Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış, aynı kanunun 16. madderinde temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
    Öte yandan, HUMK’nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarihli, 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nın 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
    Açıklanan nedenlerden ötürü;
    1-Temyiz eden davalılar-karşı davacıların, kendilerinin ve ailelerinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun oldukları kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle HMK’nın 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, davalılar-karşı davacıların adli yardım istemlerinin reddine,
    2-Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK’nın 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.