Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4108
Karar No: 2016/3184
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4108 Esas 2016/3184 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava bir aracın bir bina duvarının yıkılması sonucu hasar görmesi nedeniyle açılmıştır. Davacı aracın hasarının bedelini davalıya ödetmek istemiştir. Mahkeme, tapuda davalı adına kayıtlı olan evin bitişiğindeki evlerin kepçe yardımı ile yıkıldığı, davalıya ait evin oda duvarının davacıya ait araca düşmesi sonucu araçta hasar meydana geldiğini tespit etmiştir. Mahkeme, davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğuna karar vererek davacının talebinin kabulüne hükmetmiştir. Ancak davalı vekili, kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise dosya kapsamına göre davacının da kusurlu olabileceği ve bunun hayati önem taşıdığına dikkat çekmiştir. İlliyet bağının olması gerektiğine işaret eden Yargıtay, kusurun müterafik kusur mahiyetinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Sonuç olarak, mahkemenin hususları dikkate alarak gerekçeli bir rapor hazırlaması ve davacının kusurunun varlığı konusunda karar vermesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise; B.K. madde 58 ve HUMK madde 428'dir.
3. Hukuk Dairesi         2015/4108 E.  ,  2016/3184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 31.12.2012 tarihinde otomobilini parkettiği yerin yanında bulunan davalının evinin duvarının yıkılması sonucu davacının aracının ağır hasar gördüğü ve kullanılamaz hale geldiğini bu nedenle piyasa fiyatı 17 -18 bin TL olan aracını 3000 TL bedelle hurda fiyatına sattığını, zararının yıkılan taşınmazın sahibi olan davalı tarafından karşılanmadığını ileri sürerek 10.000 TL araç hasar bedelinin, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında; olayın meydana gelmesinde davalının kusuru bulunmadığını, beklenmeyen halin varlığı nedeniyle illiyet bağı kesildiğinden sorumluluğun olmadığını, duvarın yıkılmasının beklenmeyen hal olduğunu, araç hasarına sebep olan olayın 3. kişinin eylemi nedeniyle meydana geldiğini, davacının bir başkasının harabe halindeki özel mülkiyetine aracını parkederek zarara kendisinin neden olduğunu, haksız davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; tapuda davalı adına kayıtlı olan evin bitişiğindeki evlerin kepçe yardımı ile bir gün öncesinden yıkıldığı, davalıya ait evin oda duvarının 31.12.2011 günü saat 01.30 sıralarında aşağıda park halinde bulunan davacıya ait Hundai Accent marka aracın tavan kısmına düşmesi sonucu araçta hasar meydana geldiği, davalının herhangi bir önlem almadığı gibi kusursuz sorumluluğunun bulunduğu; alınan bilirkişi raporunun yerinde olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulune karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
    Dava, bina malikinin sorumluluğuna dayanılarak açılmış tazminat istemine ilişkindir.
    B.K.nun 58 nci madde hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir.
    İlliyet bağı sorumluluğun temel şartıdır. İlliyet bağının olmadığı bir olayın failinin, meydana gelen zarardan sorumlu tutulması düşünülemez. İlliyet bağı; mağdurun zararının zarar doğurucu eylemin sonucu olarak meydana gelmesini ifade eder. İlliyet bağını kesen eylemler mücbir sebep, zarar görenin ve üçüncü kişinin kusurudur.
    Somut olayda; dosya kapsamına göre; davalıya ait binanın yakınına park edilen aracın o bölgeye uyarılmasına rağmen ve emniyet şeritleri kaldırılarak park edildiği yönündeki tanık beyanları dikkate alınmamış ayrıca park yasağı bulunup bulunmadığı vs. de belirlenerek davacıya atfı kabil kusurun varlığı yeterince incelenip değerlendirilmemiştir.
    Bu durum karşısında mahkemece; yukarıda açıklanan hususlarda dikkate alınarak davacının olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, kusurun illiyet bağını kesecek nitelikte ya da müterafik kusur mahiyetinde olup olmadığı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi