14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/770 Karar No: 2020/7255 Karar Tarihi: 12.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/770 Esas 2020/7255 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ortaklığın giderilmesi davasıyla ilgili mahkeme kararının davalıların adreslerine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmadan önce geri gönderilmesine karar verdi. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildiği ve gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtildi. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemi adresine doğrudan tebligat yapılamayacağı, öncelikle bilinen veya belirtilen en son adrese normal bir şekilde tebligat yapılması gerektiği ifade edildi. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda ise araştırmalar yapılması gerektiği vurgulandı. İkinci aşamada ise, muhatabın yeni adresinin tespit edilememesi durumunda tebligatın geri gönderileceği ancak tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek tebliği mümkün olabileceği belirtildi. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerinin farklı şekilde yorumlanmasının hükümlere aykırı olduğu ve savunma hakkını kısıtlayacağı ifade edildi.
14. Hukuk Dairesi 2017/770 E. , 2020/7255 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; gerekçeli karar, davalılar ..., ..., ... ve ..."in adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre doğrudan tebliğ edilmiş ise de, muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılarak bu adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilmek suretiyle tebligatın buraya yapılacağına ilişkin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri gözardı edilerek ilk seferde adı geçen davalıların adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, gerekçeli kararın, davalılar ..., ..., ... ve .."e 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliği sağlanarak temyiz süresinin dolması da beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.