17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3393 Karar No: 2020/4482 Karar Tarihi: 07.07.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3393 Esas 2020/4482 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacıların, davalılara ait motorsikletin çarpması sonucu yaralandığını belirterek 30.000 TL maddi, 70.000 TL manevi olmak üzere toplam 100.000 TL tazminat talep ettikleri ancak mahkemece sadece 12.833,75 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davacılara verilmesine karar verilmiştir. Manevi tazminatın takdir edilecek miktarı özel hal ve şartlara göre değişebileceği için hakimin objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde karar vermesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin yüksek manevi tazminat hükmetmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne değinilerek hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı altında hak sahibine verilecek para tutarının adalete uygun olması gerektiği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2019/3393 E. , 2020/4482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili; 10/04/2004 günü davalı ..."e ait diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı motorsikletin annesi ... ile birlikte yaya halde yol kenarında bulunan müvekkiline çarparak yaralanmalı trafik kazasına sebep olduğunu, davacının kazada ağır şekilde yaralandığını belirterek 30.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 12.833,75 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10/04/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılardan sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğuna ve yine sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğuna,) 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10/04/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ile ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan davacı küçük ... yaralanması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın meydana geldiği tarih de göz önünde bulundurularak davacı küçük için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yüksek manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. Davacı küçük ... velayeten davacı anne ... ve davacı baba ... karar başlığında asli müdahil olarak gösterilmesi bozma sebebi yapılmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.