19. Hukuk Dairesi 2017/3532 E. , 2018/586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararın bu kere davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; belli günde yapılan duruşmaya çağrılan taraf vekillerinden duruşmaya gelen davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davalının davacıya bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından da vergi dairesine bildirildiği anlaşıldığından davalının malları teslim aldığının kabulü ile davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, BA formunun malın teslim alındığını gösterdiğini, bu durumda BA formunun KDV beyannamesi ile eşleştirilmesinin gerekmediği, bu formun davalı tarafından vergi dairesine verilen bir form olduğu, beyan formunun tarih ve miktar olarak davaya konu faturada yazılı mallara ilişkin bulunduğunun açık olduğu, bu formdaki 129.249 TL"nin KDV hariç bedel olduğu, KDV dahil edildiğinde dava konusu alacağa tekabül ettiği, bu formun başka bir alacağa ilişkin olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca davalının varsa kendi muvazaasına dayanamayacağı, davacının oda kaydının askıya alınmasının tüzel kişiliğin devam etmesine engel olmadığı gerekçeleriyle istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından dosyaya sunulan uzman görüşündeki BA formuyla ilgili açıklamanın Dairemizin yerleşik uygulamasına açıkça aykırı bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.