Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11676
Karar No: 2015/3995
Karar Tarihi: 06.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/11676 Esas 2015/3995 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/11676 E.  ,  2015/3995 K.

    "İçtihat Metni"

    ahkemesi : İş Mahkemesi


    Davacı, ...... sigortasına giriş olduğundan bahisle 01.11.1988 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini ve yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Kanun kapsamında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlanabileceğinin tespitini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne ve davacının Türk Vatandaşlığı"ndan çıkmasına izin verildiği ve nüfus kayıtlarına bildirildiği tarihten önce yurt dışında geçen süresini, 3201 Sayılı Yasa gereğince borçlanma hakkı bulunduğunun ve sigortalılık başlangıç tarihinin (ikamete dayalı olarak) yurtdışına ikamet etmeye başladığı 01/11/1988 tarihi olarak tespitine, fazla talebin reddine, karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu olayda, yurtiçi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmadığı anlaşılan davacının, 01.07.2013 günlü borçlanma başvurusunun, Kurumun 07.10.2013 tarihli işlemi ile talep tarihinde Türk vatandaşı olmadığı gerekçesi ile reddedilmesi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Mahkemenin davacının yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğine ilişkin kabulünün yerinde olmasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Çünkü, davaya konu yapılan ev kadınlığı süresinin Alman rant sigortası kapsamında olup olmadığı araştırılmadığı gibi; henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan sigorta başlangıcına hükmedilmiştir.
    Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerinin saklı bulunduğu ifade edilmiştir.
    Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır.
    10.04.1965 tarihli resmi gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile ........ arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin Ek Sözleşmenin 29’uncu maddesi “Türk Sosyal Sigorta Mercii için aşağıdaki hususlar geçerlidir:
    (4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir...... sigortasına girmiş bulunması halinde,......Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir. ..” hükmünü öngörmüştür.
    Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından... sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekecektir.
    Somut olayda, davaya konu yapılan ve... sigortasına da giriş olduğu iddia edilen 01.11.1988 tarihinin “Ev kadınlığı süresi” olduğunun bildirilmesi karşısında, anılan ev kadınlığı süresinin, yukarıda bahsedilen Uluslararası sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından....... sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığının usulünce araştırılması gerekir. Kuşkusuz, ev kadınlığı süresinin ... sigortasına giriş niteliğinde bulunmaması ve başkaca...sigortasına giriş niteliğinde bir başlangıcın da bulunmaması halinde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Yasanın 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir.
    Şu halde yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, ev kadınlığı süresinin, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından ......sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığı veya ....... Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin sigorta başlangıcına dair
    yukarıdaki sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikte başkaca rant sigortasına girişi bulunup bulunmadığı yapılacak araştırma ile açıkça belirlenmelidir.
    Yukarıda belirtilen .......Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin sigorta başlangıcına dair sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikte...sigortasına giriş tarihi usulünce yapılacak araştırma sonucu belirlenmesi halinde; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, belirlenen .......sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde yurt dışı borçlanması usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığı halinde, sigorta başlangıcına hükmedilmesi gerekir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 06.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi