Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19268 Esas 2015/653 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19268
Karar No: 2015/653
Karar Tarihi: 20.01.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19268 Esas 2015/653 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/19268 E.  ,  2015/653 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... İş Mahkemesi ile ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Dava, blokenin-rehnin kaldırılması bu mümkün olmaz ise alacak istemine ilişkindir.
    Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı ile davalı gerçek kişi arasındaki ilşkinin işçi-işveren olduğu ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    İş Mahkemesince, davacı ile davalı gerçek kişi arasında akdedilen danışmanlık sözleşmesinde ücret unsurunun eksik olduğu, bu nedenle adı geçen taraflar arasında işçi-işveren ilşkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
    4857 Sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve davanın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir.
    6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
    Somut olayda dosya kapsamından, davacı özel üniversite ile davacı gerçek kişi arasında 27.12.2010 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme ile davalı gerçek kişinin üniversitenin sürekli eğitim merkezinin atanmış müdürü olarak görevlendirildiği ve harcama yetkisi verildiği anlaşılmaktadır. Davacı özel üniversite, davacının bu yetkilerini kötüye kullanarak, davası tefrik edilen diğer davalı banka yetkililerini kandırmak suretiyle şahsi borçları nedeniyle üniversitenin banka nezdinde bulunan hesabındaki 210000,00 TL ye bloke koydurduğunu iddia ederek, bu blokenin kaldırılmasını, bu mümkün olmaz ise 210000,00 Tl nin davalı gerçek kişiden tahsilini talep tetmektedir. Davacı özel üniversite ile davalı gerçek kişi arasında imzalanan ve yukarıda adı geçen danışmanlık sözleşmesi bir iş sözleşmesi olmayıp, davalı gerçek kişiye davacı üniversitenin iktisadi işeltmesi ile ilgili harcama ve temsil vs gibi yetkiler veren bir sözleşmedir. Bu halde, davacı ile davalı gerçek kişi arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan bahsedilemez. O halde uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK nin 4/1-c maddesinde düzenlenen ve ticari temsilciler için TTK nin 547-554 maddelerinde öngörülmüş olan hükümlerden kaynaklanmakta olup bu hali ile mutlak ticari davadır. Bu nedenle uyuşmazlığın, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.