Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19719
Karar No: 2016/3176
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19719 Esas 2016/3176 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, boşanma kararında belirlenen 1000 TL iştirak nafakasının müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını ve davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, nafakanın 3000 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkeme davayı kısmen kabul ederek iştirak nafakasını 1030 TL'ye yükseltmiştir. Ancak Yargıtay, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, halihazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranını dikkate almadan verilen kararı isabetsiz bulmuştur. Ayrıca, hükmedilen nafakanın takip eden yıllarda ÜFE oranında artırılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi: Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğunu hükme bağlar.
-Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: Hukuki işlem ve eylemlerde haklılık, hakkaniyet ve iyi niyet kurallarına uyulması zorunludur.
3. Hukuk Dairesi         2015/19719 E.  ,  2016/3176 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2015
NUMARASI : 2014/626-2015/117
Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabuüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 12.03.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, müşterek çocuk için hükmedilen 1000 TL iştirak nafakasının ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, sözkonusu nafakanın 3.000 TL"ye yükseltilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin yardımcı doçent olarak diş hekimliği yaptığını ve 3135 TL maaş aldığını, nafaka dışında kredi borcu ödemeleri bulunduğu ve boşanma nedeniyle yüksek tazminat ödediğini, çocuğu görmek için her ay Elazığ"a gittiğini, davalının diş hekimi olduğunu, ailesiyle yaşadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 1030 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
Türk Medeni Kanunu"nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; 12.03.2013 tarihinde kesinleşen karar ile 1000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, eldeki artırım davasının ise yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığı, davacının; dişhekimi olduğu, 600 TL kira ödediği ve 2900 TL maaş aldığı, davalının ise Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde Doçent olduğu, aylık 3135 TL maaş ve döner sermayeden yansıyan kazancı, bir otomobili ve bir dairesi olduğu, müşterek çocuğun ise 2007 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, halihazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK"in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; artırılan nafaka miktarı az olup, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bundan ayrı olarak, hükmedilen nafakanın Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre takip eden yıllardaki artışının TÜİK"in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekirken, mahkemece, bu husus gözardı edilerek nafakanın her yıl Tüketici Fiyat Endekslerinde meydana gelen artış oranında artırılmasına hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi