Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/15973 Esas 2014/18284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15973
Karar No: 2014/18284

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/15973 Esas 2014/18284 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/15973 E.  ,  2014/18284 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aydın 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :04.12.2013
    NUMARASI :Esas no:2013/279 Karar no:2013/691

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan İ.. B.. ve dahili davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davalı bankanın temyizi yönünden yapılan incelemede;
    Davalı banka 27.04.2010 tarihinde alacağını dahili davalılar İdris ve Mehmet"e temlik etmiştir. Dava ise, temlikten sonra 19.09.2011 tarihinde açılmıştır. Davalı bankanın, alacağını dava tarihinden önce temlik etmesi nedeniyle taraf sıfatı kalmamıştır. O halde, davalı İ.. B.. A.Ş yönünden "husumet yokluğundan davanın reddine" karar verilmesi gerekirken, davalı banka yönünden de davanın kabulü doğru görülmemiştir.
    2-Dahili davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan davalı koca dava dışı Muhsin Alabay"ın davalı bankadan kullandığı ticari kredinin teminatı için banka lehine 31.01.2006 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. İpotek tesis tarihinde tapu kütüğünde taşınmazın "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen bankanın kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK.md.1023). Zira, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi ile tapuya güven ilkesine bir istisna getirilmiş değildir. Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, lehine ipotek tesis edilen bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia edene düşer (TMK.md.6). Dosya içindeki belgelerden, lehine ipotek tesis edilen bankanın kötüniyetli olduğu kanıtlanamamıştır. Şu hale göre, tapuya güven ilkesini esas alan Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi koşulları işlem tarafı olan banka lehine gerçekleşmiştir (H.G.K."nun 24.04.2013 tarih. 2012/2-1567 Esas, 2013/579 Karar sayılı ilamı).Yine dahili davalılar İdris ve Mehmet"in müteselsil kefil sıfatıyla ödedikleri miktar üzerinden ipotek ve alacağı temlik aldıkları 27.04.2010 tarihinde de taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 891. maddesi "ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı değildir" hükmünü taşımaktadır.
    Rehin alacağının temlikinin geçerli olması için temlik işleminin tapu siciline tescili gerekmez. Sicile kayıt işlemi zorunlu değildir. İpotekli alacağın temliki ile birlikte başka bir işleme gerek kalmaksızın ipotekte kendiliğinden alacağa bağlı bir hak olarak geçtiğinden ve temlik tarihinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından dahili davalılar İdris ve Mehmet"te iyiniyetlidir. Bu durum nazara alınmadan, davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.24.09.2014(Çrş.)
    KARŞI OY YAZISI
    Malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüzdür. Davalı İ.. C.., İ.A. ve M.. Ç.. yönünden davanın kabulü gerektiği düşüncesindeyim.
    Bu nedenlerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.