2. Hukuk Dairesi 2014/17488 E. , 2014/18281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ayvacık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :20.12.2013
NUMARASI :Esas no:2013/63 Karar no:2013/175
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından, kocanın kabul edilen boşanma davası, tazminat, iştirak nafakası ve ziynet eşya alacağı miktarı ile faizi ve vekalet ücreti yönünden; davacı-davalı (koca) tarafından ise davalı-davacı (kadın)"a verilen manevi tazminat ve ziynet eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-davalı (koca)"nın tüm, davalı-davacı (kadın)"ın ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı (koca) 04.05.2011 tarihli dilekçesi ile, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasını ayrılık davasına dönüştürmüştür. Bu yön dikkate alınmadan kurulan ilk hüküm, Dairemizin 04.12.2012 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozmadan sonra davacı-davalı (koca) vekili 22.01.2013 tarihli dilekçe ile boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. Yargıtay"ca hüküm bozulduktan sonra ıslah mümkün olmadığı gibi, aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir (6100 sayılı HMK md. 176/2). Ne var ki kadının kabul edilen davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında kalıp kesinleşmekle, kocanın davası konusuz kaldığından bu yönde karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı (kadın) yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkemece; kadının talep ettiği ziynet eşyalarının değerinin tespiti amacıyla aldırılan bilirkişi raporunda 10 gr gelen boyun zincirinin dava tarihi itibariyle değeri 465 TL, toplam 50 gr gelen set takımının değeri 2940 TL, 344 gr bileziğin değeri 16905 TL olarak belirtilmiş olup, gerekçeli kararda maddi hata sonucu bu miktarların sırasıyla "290 TL, 2350 TL, 16168 TL" yazılarak eksik bedele hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5-Davalı-davacı (kadın), dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 10.000 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını usule uygun şekilde ıslah edip alacak bedelini 24051 TL"ye yükseltmiştir. Davalı-davacı (kadın) tarafından ıslah edilen kısım yönünden de ayrıca faiz isteminde bulunulmuştur. Mahkemece bu husus nazara alınarak kabul edilen ziynet alacağı bedelinin ıslah edilen miktarı yönünden ıslah tarihinden, diğer bölümü yönünden ise dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, kabul edilen ziynet alacağı bedelinin tümü üzerinden kesinleşme tarihinden geçerli olacak şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı (kadın)"ın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Murat"a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Refika"ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.09.2014 (Çrş.)