Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8020 Esas 2020/161 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8020
Karar No: 2020/161
Karar Tarihi: 14.01.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8020 Esas 2020/161 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandığı bir davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün temyiz edildiğini ve temyiz talebinin reddi nedenlerinin bulunmadığını belirtmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sürecindeki usul işlemlerinin kanuna uygun olarak yapıldığını, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini ve savunmaların eksiksiz bir şekilde sergilendiğini belirtmiştir. Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediğini ifade eden Mahkeme, hükmün ONANMASINA karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri. Bu kanun maddeleri, silahlı terör örgütüne üye olmayı suç saymaktadır ve suçlu bulunan kişilere cezai yaptırımlar öngörmektedir.

16. Ceza Dairesi 2019/8020 E. , 2020/161 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında sanığın gözaltına alındığı 27.07.2016 ve tutuklandığı 01.08.2016 tarihlerinin gösterilmemesi mahallinde giderilmesi mümkün maddi yazım eksikliği olarak değerlendirilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.