20. Ceza Dairesi 2019/490 E. , 2019/5320 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/09/2018 tarihli ve 2018/198 esas, 2018/737 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04.02.2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldı.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen Dosyadan;
1- Sanık hakkında 27.05.2016 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 16.08.2016 tarihli 2016/19516 soruşturma, 2016/765 karar sayılı kararı ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 09.09.2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 03.11.2016 tarihinde infazı için Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği,
2-Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 04.11.2016 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 21.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, bilgilendirme formunun elden tebliğ alındığı, şüphelinin hastaneye müracaatı olmadığından 29.06.2017 tarihinde bizzat kendisine tebligat yapılmak suretiyle uyarıldığı, ikinci kez de müracaat olmayınca 10.08.2017 tarihinde bizzat kendisine tebligat yapılmak suretiyle uyarıldığı, tekrar müracaat yapılmaması nedeniyle 16.02.2018 tarihinde denetim planını ihlal etmekte ısrar ettiği gerekçesiyle dosyasının kapatılarak Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
3-Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 21.03.2018 tarihinde; 2016/19516 soruşturma, 2018/3521 esas ve 2018/2258 iddianame no ile sanık hakkında TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4-Kanun yararına bozma istemine konu Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/09/2018 tarihli ve 2018/198 esas, 2018/737 sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği ve kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklenmesi gerektiği gerekçesiyle durma kararı verildiği, kararın itiraz edilmeden 04.10.2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 16/08/2016 tarihli ve 2016/19516 soruşturma, 2016/765 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, hükümlünün ikinci uyarı yazısı tebliğine rağmen yasal süresi içerisinde müracaat etmemek suretiyle denetimli serbestlik yükümlülüğüne uymamakta ısrar etmesi sebebiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen 21/03/2018 tarihli ve 2016/19516 soruşturma, 2018/3521 esas, 2018/2258 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, ısrar koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkındaki kamu davasının durmasına dair Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/09/2018 tarihli ve 2018/198 esas, 2018/737 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında,
Dosya kapsamına göre, somut olayda, 28/11/2016 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların sanığa tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, 27/03/2017 tarihinde bizzat kendisine yapılan tebligata rağmen süresi içinde tedavi için hastaneye başvurmaması üzerine, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 19/06/2017 tarihli ve 2016/2522 DS sayılı "1. Uyarı" yazısının 29/06/2017 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilmesine rağmen sanığın hastaneye başvurmaması üzerine, bu kez 27/07/2017 tarihli ve 2016/2522 DS sayılı "2. Uyarı" yazısının da 10/08/2017 tarihinde sanığa tebliğ edilmesini takiben sanığın belirtilen süre içerisinde hastaneye başvurmaması nedeniyle dosyasının kapatılarak Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu hâlin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir" denilerek Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/04/2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/468 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinin 2,3.ve 4.fıkralarında;
“Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hakkında kamu davası açılır..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Israr şartının gerçekleşmesi için en az iki haklı, yasal, geçerli tebligatın ve ihtaratın yapılması gerektiği durumda incelenen dosyada sanık hakkında iki kez hastaneye müracaat etmemesi nedeniyle bizzat kendisine uyarı şerhli tebligat yapılmak suretiyle uyarılmasına rağmen bu hâlin ısrar niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
Karar;
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2018/198 esas, 2018/737 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. Maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.