Esas No: 2019/7042
Karar No: 2022/4804
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/7042 Esas 2022/4804 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, önce bilinen en son adres esas alınmalı ve normal tebligat çıkarılmalıdır. Kovuşturma aşamasında bildirilen adresle adres kayıt sistemindeki adres aynıysa, MERNİS adresi olarak kabul edilir. Sanıkların suçlu olduğuna dair verilen bazı hükümler reddedilirken, bazı hükümler bozulmuştur. Kararda Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1 ve 21/2 maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerektiği, dosya kapsamına göre sanığın yokluğunda verilen kararın sanığa Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre kovuşturma aşamasında bildirdiği, aynı zamanda MERNİS adresi olan adrese MERNİS şerhi ile çıkarıldığından sanık ... Sav'a yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar ... ve ...'ın müşteki ...'a karşı eylemlerinden dolayı haklarında tehdit suçundan verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar ...'ın alt sınırdan uzaklaşma gerekçesinin bulunmadığına suçsuz olduğuna, elinde silah bulunmadığına sanık ...'ın suçsuz olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...'a karşı eylemlerinden dolayı tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.10.2018 gün ve 2016/7-127 Esas, 2018/482 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, fiilin nitelik yönünden bölünmek suretiyle, aynı fiilden dolayı iki ayrı karar verilmesi Ceza Muhakemesi Kanununa aykırılık oluşturacaktır.
Sanık ...'ın azmettirmesi üzerine katılana ait dükkana giden sanıklar ...'la ...'ın, katılan ...'ı tehdit edip, cebir ve tehdit kullanarak hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs ettikleri, sanıkların eyleminin kül halinde cebir ve tehdit kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, silahla tehditin suçun unsuru olduğu ve ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği cihetle; sanıklar ...'la, ... hakkında 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/3-a-b ve 35. maddeleri, sanık ... hakkında TCK'nın 38. maddesi delaletiyle 109/2, 109/3-a-b ve 35, 29. maddeleri gereğince tek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemleri bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması suretiyle CMK'nın 225/1. maddesine muhalefet edilmesi,
b-Sanıklar ... ve ...'a mahkemece 5271 sayılı CMK.nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK.nın 109/3-a-b madde ve fıkrasının uygulanması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
c-Sanık ...'ın sanık ...'la kardeş olmadığı anlaşılmakla hakkında şartları oluşmadığı halde TCK'nun 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ... ve ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321.ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.