20. Hukuk Dairesi 2014/1165 E. , 2014/4411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 03.10.2011 tarihli dava dilekçesi ile; ... İlçesi, ... Köyü idarî sınırları içinde kalan üç tarafı ... köyü idarî sınırları ile çevrili olan, ... inde ... Köyü 1141, 1140, 1137, 1138, 1139, 873, 872, 871, 870, 843, 842, 839, 838, 837, 804, 803, 802, 799, 798, 173, 771, 886, 1009, 1012 ve 1011 parsel sayılı taşınmazlar bulunan, doğusunda ... Köyü 1013, 1014, 1015, 1037, 1034 ve 1033 sayılı parseller, batısında ... Köyü 1152 parsel sayılı taşınmaz, kuzeyinde ... Köyü 298, 297, 296, 319, 320, 323, 325, 326, 329 ve 383 sayılı parseller, ortasında ... Köyü 1077 parsel sayılı taşınmaz bulunan yaklaşık 110.000 m² alanı olan tapulama harici bırakılmış arazinin, davalı ... tarafından ihale yapılarak dava dışı 3. kişiye kiralandığını ve yer teslimi yapıldığını, ilgili ihale dosyası davalı Hazineden celp edildiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, tapulama harici bırakılmış bu arazinin bazı kısımlarının müvekkilllerince ayrı ayrı ve yaklaşık 50 yıldan bu yana masraf ve emek harcanarak imar ve ihya ile tarıma uygun hale getirilerek nizasız fasılasız kullanıldığını, 26 senedir araziler üzerinde tarım yapıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin 50 yıldan fazla süredir fiilî kullanımında olan ve imar-ihya edilmiş tarım arazilerinin bölünerek ayrı parseller oluşturulması, bu parsellerin fiilî kullanıcısı olan müvekkilleri adına Medenî Kanunun 713. maddesine göre tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davacıların davasının ve şartları oluşmadığından Hazinenin karşı tescil ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kadastroda tapulama dışı bırakılan taşınmazların, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... Köyünde genel kadastro 1984 yılında yapılmış, 31/11/1984 ilâ 31/12/1984 tarihleri arasında yapılan askı ilânı sonunda kesinleşmiştir. Çekişmeli parseller, bu işlemde tapulama harici bırakılmıştır.
... Köyünde orman kadastrosu 1991 yılında yapılmış, 01/04/1991 tarihinde ilân edilerek 01/10/1991 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerin orman kadastrosu, ... ( ... ) Köyü orman kadastrosu içinde yapılmış, 16.04.1992 - 16.10.1992 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
1) Davacılar vekilinin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu taşınmazların uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin tescil istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmazların, yapılan keşif ve alınan uzman bilirkişi raporlarına göre, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirlenmiştir. Bu gibi yerlerin mülkiyeti Hazineye ait olduğundan, Hazinenin tescil talebi, Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince kabul edilerek, taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmelidir. Ancak, taşınmazların hangi nitelik ile tescil edileceği, yani taşınmazların hukukî niteliğini belirleme görevi mahkemeye ait olduğundan, öncelikle, Orman Yönetimi davaya dahil edilip, taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasına girilip, Hazinenin tescil talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:
1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılar ... ve arkadaşlarına yükletilmesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.