20. Ceza Dairesi 2019/552 E. , 2019/5319 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/09/2018 tarihli ve 2018/77 esas, 2018/856 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07.02.2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 02.12.2012 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28.01.2013 tarihli 2013/5016 soruşturma, 2013/2215 esas ve 2013/883 iddaname nolu iddianamesi ile: 5237 Sayılı TCK"nın 191/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, İzmir 12. Sulh Ceza Hakimliği"nin 18.03.2013 tarihli, 2013/165 esas ve 2013/255 karar sayılı kararıyla tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, yüze karşı verilen karara itiraz edilmediğinden 09.04.2013 tarihinde kesinleştiği,
2- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün çağrı yazsısının 22.05.2013 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edildiği, bilgilendirme formunun sanık tarafından elden tebliğ alındığı, ancak sanığın 12.06.2013 tarihli rehberlik görüşmesine katılmaması nedeniyle 14.06.2013 tarihinde elden tebligat yapılmak suretiyle uyarıldığı, sanığın askere alınması nedeniyle infaz işlemine terhis tarihi olan 07.11.2014 tarihine kadar ara verildiği, askerlik sonrası yeni çağrı kağıdının Tebligat Kanun"un 21/2. maddesine göre 07.11.2014 tarihinde yapıldığı, süresinde müracaat olmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu tarafından dosyasının 24.12.2014 tarihinde kapatılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
3- İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.06.2015 tarihli 2015/65 esas ve 2015/461 karar sayılı kararıyla sanık hakkında TCK"nın 191, 62. Maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5-8. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın sanığın mahkeme beyanındaki adreste annesine tebliğ edildiği, 01.07.2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4-Sanık hakkında 06.03.2017 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan hakkında İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29.05.2018 tarih, 2017/362 esas, 2018/536 karar sayılı kararıyla TCK"nın 191, 62, 58. Maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına karar verildiği, kararın 29.06.2018 tarihinde kesinleştiği,
5-İhbar üzerine İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12.09.2018 tarih, 2018/777 esas ve 2018/856 karar sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabî tutulmasına dair İzmir 12. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesi"nin 18/03/2013 tarihli ve 2013/165 esas, 2013/255 sayılı kararını müteakip sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2015 tarihli ve 2015/65 esas, 2015/461 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Mahkemenin 12/09/2018 tarihli ve 2018/77 esas, 2018/856 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında davaya devam olunacağı nazara alındığında, somut olayda sanık hakkında İzmir 12. Sulh (Kapatılan) Ceza Mahkemesi"nin 18/03/2013 tarihli ve 2013/165 esas, 2013/255 sayılı kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı ve bu kararın yerine getirilmesi için sanığa İzmir Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"nün 18/11/2014 tarihli ve 2013/3374 DS sayılı yazısı ile 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması konusunda çıkarılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 25/11/2014 tarihinde usulü ile tebliğ edildiği, bu tebliğden sonra ısrar etmiş sayılacağına yönelik uyarılı tebligatın yapılmadığı, bu halde sanığın denetim yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilemeyeceği ve ısrar koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeksizin, İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2015 tarihli ve 2015/65 esas, 2015/461 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine, 5271 sayılı Kanun"un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilmesinde ve anılan kararı müteakip sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanarak İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/09/2018 tarihli ve 2018/77 esas, 2018/856 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında İzmir 12. Sulh Ceza Hakimliği"nin 18.03.2013 tarihli, 2013/165 esas ve 2013/255 karar sayılı kararıyla verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerekmekte olup şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen ısrarla denetime uymaması gerekir. Sanığın askerliği nedeniyle ara verilen infazına terhis sonrası devam edilebilmesi için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün çağrı kağıdının 25.11.2014 tarihinde komşusuna tebliğ edilmiştir. Yapılan çağrıya uymayan şüpheli hakkında sonuçları da açıkça belirtilmek suretiyle ikinci kez uyarı şerhli çağrı kağıdı çıkarılması, bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartı gerçekleşeceğinden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı kaldırılarak iddianame düzenlenmesi gerekmektedir. Şüpheli hakkında ısrar şartı gerçekleşmediği halde kamu davası açılması ve yargılama sonucunda cezalandırılmasına karar verilmesi de kanuna aykırıdır.
D-Karar: Yukarıda belirtilen nedenlerle:
İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/09/2018 tarihli ve 2018/77 esas, 2018/856 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.