8. Hukuk Dairesi 2018/12615 E. , 2019/5066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları ile ilgili olarak mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın reddine dair ilk kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 10.11.2016 tarihli ve 2015/5650 Esas, 2016/15387 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin 11 nolu bağımsız bölüm ile araca ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile “ ... Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup; taleplerden her biri hakkında verilen hükmün kararda gösterilmesi gerekir. (HUMK mad. 26/1, 297/2). Davacı vekili dava dilekçesinde, ayrıca tarafların evlilik birliği içinde edindikleri (mahkemeden tespit ettirilen) eşya, para ve altınlar ile 11 nolu bağımsız bölümden elde edildiği bildirilen kira gelirleri hakkında da mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunduğu halde Mahkeme tarafından bu talepler yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması HMK"nin 297/2. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” gereğine işaret edilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacının 14965 ada 11 nolu bağımsız bölümden kira alacağının reddine, davacının eşya alacağı talebinin kabulü ile raporda belirtilen 18.380 TL"nin ve ek raporda belirtilen 900 TL"nin davalıdan tahsiline, davacıya ait kitapların davacıya iadesine, altın alacakları taleplerinden vazgeçtiklerinden feragat nedeniyle talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava açılırken dava dilekçesi ile birlikte, dava ile ilgili ödenmesi gereken harcın dava değeri üzerinden hesaplanarak mahkeme veznesine yatırılması zorunludur (HMK mad. 120/1).
Davacı vekili dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş olup dava değerini fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL olarak bildirmiştir. Ne var ki; dava açılırken bu değer üzerinden yatırılması gereken peşin nispi harç yerine maktu peşin harç yatırılmış, eksik harç davacı tarafça yargılama sırasında tamamlanmadığı gibi mahkemece de tamamlatılmamıştır. Harçlar Kanunu"nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca davacı, dava harçlarını ödemek zorundadır. Harcın ödenmemesi halinde yargılamaya devam olunamayacağı ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı anılan maddelerde düzenlenmiştir. Dava açılırken harcın eksik ödenmesi halinde eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, harcın eksik ödendiğinin anlaşılması halinde eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa uygun bir mehil verilir. Mahkemece verilen süre içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekir. Mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca, eksik olan peşin harç tamamlanmadan 19.280 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan Harçlar Kanunu"nun 30. maddesinde, harcın eksik olması durumunda yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı öngörülmüştür.
O halde, talep edilen toplam alacak tutarı üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcının 1/4"ü oranındaki peşin kısmının mahkemece Harçlar Kanunu"nun 30-32. maddelerindeki usul uygulanarak tamamlatılmadıkça davanın esasına girilemeyeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, 6100 sayılı HMK"nin 26. maddesi (HUMK 74. madde) gereğince hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki dilekçelerinde, tarafların evlilik birliği kurulduktan sonra mahkemeden tespit ettirilen eşyalarının da mevcut olduğunu, davaya konu malların edinilmiş mallar olduğunu bildirmiş ve 01.10.2014 tarihli dilekçede “18.380+900=19.280 TL/2=9.640 TL” şeklinde talebini açıklamıştır. Söz konusu dilekçeler uyarınca, davacı tarafça mahkemeden tespit ettirilen eşyaların değerinin yarısı üzerinden talepte bulunulduğu halde, mahkemece eşyaların değerinin tamamı üzerinden hüküm kurulmak suretiyle talepten fazlasına karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.