17. Hukuk Dairesi 2013/13772 E. , 2015/612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu iki araç sürücüsünün kusurları ile meydana gelen kazada üçüncü araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği ..."in hayatını kaybettiğini, davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından eş ve çocuk için 43.735,19 TL ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin her biri için 5.000"er TL"den 15.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, eş ... için 25.000, anne ... için 15.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve davacılara ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava tarihinden önce faiz talep edilebileceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, eş ... için 90.232,48 TL, çocuk ... için 20.918,38 TL, anne ... için 9.927,85 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; eş ... için 8.000 TL, anne ... için 6.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde mülga 818 sayılı BK.47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davalılar ..., ... ve davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde maddi tazminat istemini her bir davacı için 5.000"er TL olmak üzere toplam 15.000 TL olarak talep etmiş, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan sonra, 19.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile geriye kalan kısmı istemiştir.
Davacıların bu istemi ayrı bir dava niteliğindedir ve bu özelliği itibariyle harç alınmayı gerektirir. 492 sayılı Harçlar Yasasının 1 ve 15. maddeleri gereğince yargı işlemlerinden harç alınır. Harcın alınmamış ya da eksik alınmış olması durumunda, yine aynı Yasanın 30. maddesi gereğince verilecek süre içerisinde, ilgilisinin harcı yatırılmadığı veya eksik harcı tamamlanmadığı anlaşıldığı takdirde yargılamaya devam olunamayacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, ıslah harcının yatırıldığına dair makbuz dosya kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacıya ıslah harcının yatırılması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı ... AŞ. tarafından davadan önce 25.11.2008 tarihinde davacı eşe ödenen destekten yoksun kalma tazminatı güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminattan mahsup edilmiştir.
Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir.
Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
4-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “sigortanın kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğine ilişkin düzenlemeye aykırı olarak davalı sigorta şirketi aleyhine limiti aşacak şekilde tazminata hükmedilmesi isabetli değildir.
5-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortacıya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi dava açılmadan önce temerrüte düşürülmemiştir. O halde, sigorta şirketinin hükmedilen tazminat yönünden dava tarihinden itibaren faizle sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, kaza tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması isabetli değildir.
6-Diğer yandan sigorta şirketi, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden poliçe limitinin hükmedilen toplam maddi tazminata oranı dahilinde sorumlu olduğu halde tüm yargılama giderlerinin tamamından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar ..., ... ve davalı sigorta şirketinin, (4),(5) ve (6) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 20.1.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.