17. Hukuk Dairesi 2013/13640 E. , 2015/609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın davacının mobileti ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin her iki ayağında kırıklar oluşacak şekilde yaralandığını ve iş gücü kaybı meydana geldiğini, davalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaparak kazaya sebebiyet verdiğinden tam kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 8.000 TL sürekli, 3.712,61 TL geçici, 500 TL ulaşım, 500 TL refakatçi gideri olmak üzere toplam 12.712,61 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16.9.2009 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 125.583,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin aracı haricen ..."e sattığını, onun da başkasına kiraladığını, müvekkilinin kazadan sorumlu tutulamayacağını, taleplerin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili; 6111 sayılı yasa gereği müvekkilinin tedavi giderlerinden sorumlu tutulamayacağını öne sürmüştür.
Davalı ...; aracın ..."e ait olduğunu, zaman zaman aracı kullandığını ve kiraya verdiğini, ..."un bu aracı kiraladığını, sorumluluğunun bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, 124.583,76 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalı ... ve ..."tan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, 1.000 TL ulaşım ve refakatçi giderinin ispatlanamaması nedeniyle reddine, davalı sigorta şirketi ve ..."e yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına ve zamanında ileri sürülmeyen zamanaşımı def"ine davacı vekilince karşı çıkılmasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kazaya sebebiyet veren ... ... ... plakalı aracın davalı ... adına kayıtlı ve 21.11.2000/2001 tarihleri arasında davalı ... AŞ. nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı olduğu dosya kapsamında yer alan poliçe içeriğinden anlaşıldığı halde, davalı sigorta şirketine yönelik davanın pasif husumet yönünden reddi isabetli olmamıştır.
3-Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 818 sayılı BK."nun 46/1 maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu hüküm gereğince cismani zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmasının ve dolayısıyla maddi zararın türleri, masraflar çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. 6098 Sayılı BK."nun 54. maddesinde de aynı mahiyette bir hüküm getirilmiştir. "Bütün masraflar" deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hasta bakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebilir. Ayrıca tedavi için yapılan ulaşım giderlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece talep edilen ulaşım ve refakatçi giderlerine yönelik istemin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Bu konuda BK."nun 50. maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir. Bu durumda davacıya hastaneler dışında yapılan masraflarını (ulaşım vs. gibi) kanıtlama imkanı tanınmalı, davacının bu giderlerini kanıtlayamaması halinde belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım, refakatçi gideri gibi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evraklarının getirtilerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre BK."nun 50. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem istekler hakkında karar verilmesi gerekirken, taleplerin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalı ..."e geri verilmesine, 20.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.