18. Ceza Dairesi 2016/9329 E. , 2016/18928 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Sanık hakkında hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali ve yaralama suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine dair, Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20/02/2013 tarih ve 2012/100 esas, 2013/16 karar sayılı hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 11/01/2016 tarih ve 2015/16730 esas, 2016/93 karar sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Hakaret ve Tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin, Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğü kararda gösterilmemiş ise de, adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olan mahkumiyetin 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince infaz evresinde gözetilebileceği düşünüldüğünden bu hususun bozmayı gerektirmediği,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... "nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
I- Katılanlar ... ve ... müşterek ikametlerine yönelik olarak gerçekleşen müsned suçta TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi,
II- Mükerrir sanık hakkında, hangi ilamın tekerrüre esas alındığının denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,
III- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... "nun temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, oy birliği ile karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2016 tarih ve KD- 2016/102361 sayılı yazısı ile;
Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarih, 2012/100 esas ve 2013/16 karar sayılı dava dosyasında; sanık ... Kuşçu"nun, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen 04/06/2014 tarih ve 4-2013/119251sayılı Tebliğnamede, bu suçların tamamı için görüş bildirildiği ancak Dairenizin 11/01/2016 tarih ve 2015/16730 esas, 2016/93 karar sayılı ilamında kasten yaralama suçu ile ilgili bir karar verilmediği anlaşılmakla, kasten yaralama suçu ile ilgili bir karar verilmek üzere yerel mahkeme dosyası ilişikte gönderildiği belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarih, 2012/100 esas ve 2013/16 karar sayılı dava dosyasında yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle bu suç yönünden de Dairemizce karar verilmesi, şeklindeki istemle dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, sanık ... ’nun hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali eylemleri yönünden değerlendirme yapılıp, yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü hakkında karar verilmemiş olan, Dairemizin 11/01/2016 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Karaisalı Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarih, 2012/100 esas ve 2013/16 karar sayılı, yaralama suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünü içeren dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin, Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğü kararda gösterilmemiş ise de, adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olan mahkumiyetin 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince infaz evresinde gözetilebileceği düşünüldüğünden bu hususun bozmayı gerektirmediği,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... "nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, 07/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.