Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1436
Karar No: 2021/4388
Karar Tarihi: 28.05.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1436 Esas 2021/4388 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/1436 E.  ,  2021/4388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 28.05.2021 gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... ve ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen gelmedi. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 14 ve 138 ada 43 parsel sayılı 7296.94 – 817.44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği; 110 ada 3 ve 75 parsel sayılı 10587.33 – 25043.83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 101 ada 14, 110 ada 3, 75 ve 138 ada 43 parsel sayılı taşınmazlarla ... tarafından kamulaştırılarak bedelinin davalılara ödendiğini belirttiği 52 ve 118 sayılı taşınmazların müşterek muris ... ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve miras payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, “Bir mirasçının başka bir mirasçıya karşı payı ile sınırlı olarak dava açmasına engel yasal bir düzenleme bulunmadığı, mahkemece yargılamaya devamla tarafların iddia ve delillerinin toplanarak miras payı ile sınırlı olarak karar verilmesi” gereğine değinilen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 101 ada 14, 110 ada 3, 75 ve 138 ada 43 parsel sayılı taşınmazlar ve davacının dava dilekçesinde bildirmiş olduğu ... tarafından kamulaştırılan 52 ve 118 parsel (daha sonra parsel numaraları değişerek 495, 496, 497 parsel) sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava konusu 110 ada 3 ve 110 ada 75 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve miras payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ..., taşınmazları ...’ten satın aldığını ve kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kadastro tutanaklarına göre 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... ..., 110 ada 75 parsel sayılı taşınmazın... tarafından davalı ..."ya satıldığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları uyarınca taşınmazların muristen intikal eden yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerce çekişmeli taşınmazların tarafların murisinden kaldığı, aralarında taksim yapılıp yapılmadığını bilmedikleri belirtilmişken, davalı tanığı ..., taşınmazların öncesinde kendisine ait olduğunu ve davalı ...’ya sattığını beyan etmiştir. Mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmadığı gibi gerekçesi açıklanmadan kadastro tutanaklarının edinme sebebinde yer alan ifadeler esas alınarak karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taraflara 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi gereğince yeni tanık bildirme imkanı tanınmalı, bundan sonra dava konusu taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30. maddesi nazara alınarak tespit bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’dan mı intikal ettiği yoksa davalı tarafından üçüncü kişiden mi satın alındığı, öyleyse kimden, ne zaman alındığı, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... mirasçılarının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2- Dava konusu 101 ada 14 ve 138 ada 43 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve miras payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ..., taşınmazların kendisine ait olmadığını, dayısı ...’e ait olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazların taraflara ait olmadığı, dayıları ..."e ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davalı tanığı, çekişmeli taşınmazların tarafların dayısı ...’e ait olduğunu beyan etmişlerdir. Talimat yoluyla duruşmada dinlenen davalı tanığı ... ise, babasından kalma tarlalardan birini davalı ...’nun kadastro sırasında habersiz olarak kendisine yazdırdığını, diğerini de ablası ...’nin de hakkı olduğu için kendi rızasıyla ..."nin çocukları davalı ..., ... ve davacı ..."ye verdiğini, ancak duyduğuna göre davalı ...’ın bu taşınmazı da kendi üzerine yazdırdığını beyan etmiştir. Ne var ki, tanık ... keşif mahallinde dinlenmediği için beyanında geçen taşınmazların hangileri olduğu anlaşılamamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, özellikle davalı tanığı ... ve fen bilirkişi katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, davalı tanığı ...’den, kendisi tarafından taraflara ve kardeşleri ...’e hibe edildiği belirtilen taşınmazın hangisi olduğunu göstermesi istenmeli, bu taşınmazı ne zaman hibe ettiği, zilyetliği devredip etmediği, devretmiş ise kime ve ne zaman devrettiği sorulmalı, ayrıca mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... mirasçılarının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    3- Dava konusu edilen ve ... tarafından kamulaştırıldığı belirtilen taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’ya ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, ... tarafından kamulaştırılan dava konusu 52 ve 118 (daha sonra numaraları değişerek 495 - 496 - 497) sayılı taşınmazlar için ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/56 Esas sayılı dosyasında ret kararı verildiği ve Yargıtay incelemesinden geçerek onanarak kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içerisinde yer alan ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/40 Esas, 2005/249 Karar; 2005/27 Esas, 2005/236 Karar; 2005/31 Esas, 2005/240 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin kararların incelenmesinden; bu taşınmazların evveliyatının tapusuz olduğu, 495, 496 ve 497 kamulaştırma parsellerinin ... tarafından kamulaştırılarak bedelinin davacının kardeşleri olan davalılar ..., ... ve ...’ya ödendiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.01.2011 tarih, 2005/56 Esas, 2011/7 Karar sayılı kararının incelenmesinde; taraflar murisi ... ...’nun babası ...’nun bir kısım mirasçıları tarafından bu taşınmazların kök muris ...’dan intikal ettiği ve kendilerinin de hak sahibi olduğu iddiasıyla açılan mülkiyetin tespiti ve kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, taşınmazların kök muris ...’dan intikal etmediği değerlendirilerek davanın reddedildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu dava, ... ...’nun mirasçıları arasındaki uyuşmazlığa ilişkin değildir. Dolayısıyla, somut davadaki uyuşmazlığın çözümüne ilişkin kesin hüküm veya delil teşkil etmez. O halde Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... mirasçılarının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz edilen taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi