MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazlarını diğer davalı gelinine devrettiğinden bu devirlere ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu duruşmada, alacağın sadace 10.00 TL olduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Nuray, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, toplanan delil ve alınan bilirkişi raporuna göre,taşınmazların gerçek değerleri ile satış bedelleri arasında fahiş fark bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı borçlu ile üçüncü kişinin kayınpeder-gelin olmalarına göre borçlunun yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 263,30 TL fazla alınan peşin harcın temyiz eden davacı borçluya geri verilmesine 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.