Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/21437 Esas 2014/10803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/21437
Karar No: 2014/10803
Karar Tarihi: 05.05.2014

Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/21437 Esas 2014/10803 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2013/21437 E.  ,  2014/10803 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : Beraat

    Özel hayatın gizliliğini suçundan, sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerli olup, kamuya açık alandaki kişinin, gün içerisinde yapıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş bilgileri ya da onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemeyeceği, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyetleri özel hayat kavramı kapsamına dahildir; ancak, süreklilik içermeyen ve özel yaşam alanına dahil olmayan olay ve bilgiler ise bu kapsamda değerlendirilemez. Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, içinde bulunulan fiziki çevrenin özellikleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre, aparman yöneticisi olan sanık ile komşusu olan katılanın 02.06.2011 tarihinde birbirlerine yönelik kasten yaralama suçunu işledikleri iddiasıyla haklarında dava açılmış olup, taraflar arasında komşuluk ilişkisinden kaynaklanan önceye dayalı husumet bulunduğu, olay tarihinde, katılanın, apartmana giriş çıkışı engelleyecek şekilde ve ortak kullanım alanında motosikletini tamir ettiğini gören sanığın, derdest olan davada delil olarak sunmak amacıyla, katılanın rızası dışında fotoğrafını çektiği olayda,
    Katılanın, günlük kıyafetleriyle kamuya açık alanda olduğu sırada çekilen fotoğrafının, katılanın sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş özel hayatının gizliliğini ihlale yol açacak bir görüntü niteliğinde olmadığı gibi, apartman önünde motosikletini tamir etmek biçimindeki gündelik yaşantısına dahil olan hareketlerinin, onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemediği bir bilgi ve özel yaşam alanına ilişkin bir faaliyet de olmadığı anlaşılmakla,
    Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.