9. Hukuk Dairesi 2017/13924 E. , 2020/1503 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 27/05/2006 tarihinden 31/12/2011 tarihine kadar idarenin asıl işverenliğinde ve diğer davalı şirketin alt işverenliğinde kesintisiz olarak çalıştığını, çalışma süresi boyunca maaşını asıl işveren olan İl Sağlık Müdürlüğünden aldığını, iş akdinin 31/12/2011 tarihinde nedensiz ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalıların işçilik hak ve alacaklarından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, 2006-2008 yılları arasında asgari ücretle çalıştığını, 2008-2010 yılları arasında asgari ücretin %20 fazlası ile 2012 - 2011 yılları arasında asgari ücretin %5 fazlası ile çalıştığını ancak asgari ücretin %20 ve %5 fazlasının ödenmediğini, 2008-2009-2010 yıllarında yıllık izinler kullanılırken izne çıkan diğer çalışanların yerine eleman gönderilmediğinden görev yapanlar tarafından fazla mesai yapılarak çalışıldığını iddia ederek ücret alacağı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı kurum vekili; davaya karşı husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı ile idare arasında iş ilişkisi bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinden taleplerinin haksız olduğunu, Bakanlık bünyesinden dışarıdan sağlanan hizmet alımlarının sürekli iş mahiyetinde olmadıklarını süreli iş kapsamında olduğunu, güvenlik personelinin 8"er saatlik 3 vardiya halinde çalışma yaptığını, nöbet usulüne göre değil 4 günü tatil olmak üzere 30 gün üzerinden vardiyalı çalışma yapıldığını, davacının tüm taleplerinin dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin İl Sağlık Müdürlüğünce hazırlanan şartnameler doğrultusunda hizmet verdiğini, davacının asgari ücret, asgari ücretin %20 ve %5 fazlası ile çalıştığını, personel ücretlerinin il sağlık müdürlüğünce hazırlanan şartnamelerde belirtildiğini, İl Sağlık Müdürlüğü"nün 26/09/2011 tarih 45106 sayılı yazısı ile 31/12/2011 tarihinden sonra koruma ve güvenlik hizmeti almayacağını müvekkil şirkete bildirdiğini, davacıya 24/10/2011 tarihinde noterden ihtarname gönderilerek, başvurusu halinde aynı şart ve koşullarda kendisine iş verileceğinin bildirileceğini, bu ihtara uyan 7 personelin güvenlik hizmeti verilen başka işyerlerinde istihdam edildiğini, diğer 8 personelin Kasım ve Aralık ayında istifa ederek başka projelerde çalışmaya başladığını, ihtarnamenin tebliğine rağmen çalışmak için müracaatta bulunmayan davacının iş akdinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini, hafta tatillerinin kullandırıldığını, genel tatillerde çalışanlara ücretlerinin ödendiğini, davacıya yeni iş gösterildiği halde yeni işe başlamadığından kıdem - ihbar tazminatı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar - kıdem tazminatı talebinde bulunmuş, Mahkemece her iki isteğin kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Dosyada yer alan ve davacıya 27.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan noter ihtarnamesinde davacıya ihbar öneli tanındığı anlaşılmakla iş sözleşmesinin işveren tarafından usulüne uygun bildirim süresi tanınmak suretiyle feshedildiği anlaşıldığından davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmelidir.
3-Dava dilekçesinde talep konusu tazminat ve alacaklar için faiz isteğinde bulunulmuş, ıslah yoluyla davaya konu miktarların artırıldığı dilekçede faiz talebi yer almamıştır. Mahkemece ıslah yoluyla artırılan miktarlar yönünden faize dair hüküm kurulmamıştır. 24.05.2019 tarih ve 2017/8 Esas - 2019/3 Karar numaralı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun kararı uyarınca kısmi davada faiz talebinde bulunulmuşsa aynı alacak ve tazminatların artırıldığına dair ıslah talebinde açıkça faiz istenilmemişse bile faize karar verilmesi gerektiğinden Mahkemece verilen karar bu yönden hatalı olup, kıdem tazminatının tamamına fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi yürütülmeli, diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise dava ve ıslah tarihlerine göre ayrı ayrı faiz yürütülmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.