Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/410
Karar No: 2021/366

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/410 Esas 2021/366 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/410 E.  ,  2021/366 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Sayısı : 2272-2238

    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."ın, TCK"nın 188/3, 62, 52, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.10.2017 tarihli ve 165-227 sayılı hükmün, sanık ve müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince 15.11.2017 tarih ve 2272-2238 sayı ile;
    "Karar başlığında suç tarihi 29.03.2017 olması gerekirken 2016 olarak yanlış yazılmış ise de; mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğu kabul edilmiştir.
    Sanığın adli sicil kaydına göre ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1254 esas 2016/931 karar sayılı 09.06.2016 kesinleşme tarihli tekerrüre esas sabıkası olmasına rağmen TCK"nın 58. madde hükümlerinin uygulanmaması, hukuka aykırı ise de; aleyhe istinaf başvurusu olmadığından, CMK"nın 283. maddesi gereğince "aleyhe istinaf kanun yolu yasağı" göz önüne alınarak, bu konunun eleştirilmesi ile yetinilmiştir. Yine aynı mahkûmiyet yönünden erteli hapis cezasının infazı konusunda ihbarın yapılmadığı belirlenmiş ise de, her zaman ihbar yapılması mümkün görülmüştür." açıklamalarıyla hak yoksunlukları yönünden hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu kararın da sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 24.05.2018 tarih ve 2418-2436 sayı ile;
    " ...
    ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2017- 2017/165 esas ve 2017/227 karar sayılı mahkûmiyet kararına ilişkin "istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi" kararının tüm dosya kapsamına göre; sanığın sübutuna götüren tek tanık beyanı olan delilin hukuka aykırı olarak yanlış değerlendirilmesi..." isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 29.06.2018 tarih ve 69799 sayı ile;
    "... Mahallesi civarında uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisi üzerine, sanık ... hakkında iletişimin dinlenmesi kararı alınmıştır. 29.03.2017 tarihinde saat 17.46, 20.59 ve 21.32"de olmak üzere üç adet sanık ile tanık ... arasında sanığın evinde buluşmaya ilişkin telefon görüşmeleri vardır. 30.03.2017 tarihinde düzenlenen fiziki takip tutanağına göre, tanık ..., sanığın ... Mahallesindeki evine saat 21.10 sıralarında girmiş ve beş dakika sonra evden çıkıp evin önüne park ettiği ... plakalı araca binmiştir.
    29.03.2017 tarihinde saat 22.40"da düzenlenen yakalama tutanağına göre, ... Mahallesi, Yeni Devir Sokak üzerinde saat 21.40"da durdurulan ... plakalı araç içerisinde, Cumhuriyet savcısının kararına dayanılarak yapılan aramada; tanık ..."in üzerinde iki adet uyuşturucu madde niteliği saptanan ecstasy ele geçirilmiştir.
    Tanık ... 29.03.2017 tarihinde, saat 23.15"de müdafii huzurunda alınan beyanında; telefon ile sanığı aradığını, evine gittiğini, masası üzerindeki uyuşturucu maddeleri istediğini, 30 TL verdiğini, öncesinde de sanıktan uyuşturucu madde aldığını belirtmiştir. Tanık 31.0.2017 tarihinde, saat 20.30"da, müdafii huzurunda alınan ikinci ifadesinde, önceki beyanını tekrar edip okunan tape kayıtlarının kendisine ait olduğunu, bu görüşmeleri sanık ile ecstasy hap almak için buluşmak üzere yaptığını, aynı şahıstan öncesinde de ectasy aldığını belirterek müdafii yanında sanığı teşhis etmiştir.
    Sanığın iletişim tutanaklarının tetkikinde, 28.02.2017 ve 01.03.2017 tarihlerinde de başkaları ile evinde buluşmaya ait şifreli görüşmeleri vardır. Sanık, tanık ile evinde buluştuğunu kabul etmektedir.
    Bu tespitlere göre;
    Tanık ..."in soruşturma evresindeki anlatımları müdafii huzurundadır. Fiziki izleme tutanağına göre sanık ile tanık ... arasındaki sanığın evindeki görüşme beş dakika sürmüştür. Tanık ... ile sanık arasındaki görüşmelere ait iletişim tutanaklarına göre, taraflar arasında dövme sildirmeye ilişkin herhangi bir ibare yoktur. Tanık ..."in kovuşturma evresinde değişen, dövmesini sildirmek için sanığın yanına gittiğine dair beyanı gerçeği yansıtmamaktadır. Aynı doğrultudaki, sanık savunmasını destekleyen, sadece kovuşturma evresinde dinlenilen, diğer tanıkların anlatımlarına itibar olunamaz. Ayrıca sanığın, 31.03.2017 tarihli "Sıkıntı yaşadım, birini vurdum." içerikli, bulunduğu yerden ayrılmayı hedefleyen telefon konuşması üzerine, 29.03.2017 tarihinde tanık ..."ten uyuşturucu madde ele geçirilmesinden iki gün sonra 31.03.2017 tarihinde, saat 16.00"da otogarda Öz ... firması önünde otobüs beklerken yakalanmıştır.
    Bu anlatımlar karşısında; tanık ...’in sanık ile telefonla görüşüp sanığın evinde buluşması, sonrasında üzerinde suç konusu uyuşturucu madde ile yakalanması, adı geçenin müdafii huzurundaki iki anlatımı dikkate alındığında; tanık ..."in üzerinde ele geçen uyuşturucu madde ile sanığın irtibatı açıktır. Tanığın beyanı hukuka aykırı olarak yanlış değerlendirilmemiştir. Yerel Mahkeme ile Bölge Adliye Mahkemesinin değerlendirmeleri doğrudur." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 20. Dairesince 10.07.2018 tarih ve 4698-3252 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    29.03.2017 tarihli olay, 30.03.2017 tarihli fiziki takip ve 31.03.2017 tarihli yakalama tutanakları ile kolluk tarafından düzenlenen 01.04.2017 tarihli fezleke içeriğine göre;
    ... İlçe Emniyet Müdürlüğü KOM Grup Amirliği görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; ... kimlik numaralı, ... ili Taşlıçay ilçesi nüfusuna kayıtlı ve 01.08.1994 doğumlu olan, Darıca ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, Eski Ülkü Sokak, No: 18 sayılı adreste ikamet eden, ... ve ... oğlu ...’ın, ... Mahallesi ve çevresinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı, adı geçenin ...’dan temin ettiği yüklü miktardaki uyuşturucu maddeyi Darıca ilçesinin değişik mahallelerinde küçük miktarlarda piyasaya sürmek suretiyle sattığı, şahsın uyuşturucu madde ticaretinde ... numaralı GSM hattını kullandığı bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine adı geçenin irtibatlı olduğu diğer şahısların tespit edilebilmesi ve uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi amacıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/3635 sayılı soruşturmanın başlatıldığı, yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen istihbarat bilgileri de dikkate alınarak, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin oluştuğu ve başka suretle delil elde edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek, sanık ...’ın kullandığı ... numaralı GSM hattı hakkında, ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğince 15.03.2017 tarih ve 662 sayı ile CMK"nın 135. maddesi gereğince iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararının verildiği, yürütülen teknik takip çalışmaları sırasında sanığın, ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak, No: 18 sayılı adreste bulunan evinin yakınlarında 29.03.2017 tarihinde uyuşturucu madde satacağının değerlendirilmesi üzerine, ... ilçe Emniyet Müdürlüğü KOM Grup Amirliği görevlilerince aynı gün saat 21.10 sıralarında söz konusu adres ve çevresinde tertibat alınıp beklenilmeye başlandığı, saat 21.30 sıralarında ... plaka sayılı, ... marka bir aracın sanığın oturmakta olduğu tek katlı binanın önünde durduğunun, araçtan inen sürücünün binaya girip yaklaşık beş dakika sonra söz konusu yerden çıkarak aracına bindiğinin ve aracın ... Caddesi istikametine doğru hareket ettiğinin görülmesi üzerine, görevlilerce uyuşturucu madde alış verişinin gerçekleştirildiği değerlendirilerek söz konusu aracın takip edilmeye başlandığı, ... Caddesinden Yeni Devir Sokak istikametine doğru ilerleyen aracın saat 21.40 sıralarında Yeni Devir Sokakta bulunan ... Cami önünde durdurulduğu, polis tanıtma kartları gösterildikten sonra yapılan kimlik kontrolü neticesinde araç sürücüsünün tanık ... olduğunun tespit edildiği, adı geçen tanığa neden durdurulduğu konusunda açıklama yapıldıktan ve uyuşturucu madde bulundurduğu şüphesiyle aracında ve üzerinde arama yapılacağı belirtildikten sonra, tanığın aracıyla birlikte ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildiği, konu hakkında bilgi verilen Cumhuriyet savcısının 29.03.2017 tarihli yazılı arama emrine istinaden araçta ve tanığın üzerinde gerçekleştirilen aramalarda; tanığın ceketinin sol iç cebinde iki (2) adet, mavi renkli suç konusu uyarıcı tabletin ele geçirildiği, araçta ise herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı,
    Yürütülen soruşturma kapsamında, sanığın, tanık ...’in uyuşturucu madde ile birlikte yakalandığını öğrendiği ve 31.03.2017 tarihinde ...’a kaçacağı yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine, görevlilerce aynı gün saat 15.30 sıralarında ... Şehirler Arası Otobüs Terminaline gelindiği, çevrede yapılan araştırma neticesinde elinde bir adet valiz bulunan sanığın Öz ... firmasına ait yazıhanede beklediğinin görüldüğü, saat 16.00 sıralarında yazıhaneden dışarı çıkan sanığın görevlilerce yakalandığı, aynı gün sanığın ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak, No: 18’de bulunan ikametinde ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31.03.2017 tarihli ve 883 sayılı kararına istinaden yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı,
    ... Kriminal Polis Laboratuvarının 03.05.2017 tarihli raporuna göre; tanık ...’da ele geçirilen ve toplam net ağırlığı 0,6 gram olan iki adet mavi renkli tabletin, uyuşturucu maddelerden uyarıcı özelliğe sahip “MDMA” etken maddesi içerdiği,
    Sağlık Bakanlığı ... Fatih Devlet Hastanesinin 29.03.2017 tarihli raporunda; tanık ...’nın idrar örneklerinde yapılan incelemede herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye rastlanılmadığının belirtildiği,
    31.03.2017 tarihli teşhis tutanağına göre; tanık ...’nın, müdafi huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk teşhiste gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen dört farklı şahsın arasından sanık ...’ı göstererek, adı geçenden 29.03.2017 tarihinde 30 TL karşılığında iki adet, bu tarihten yaklaşık on gün önce de yine 30 TL karşılığında iki adet olmak üzere toplam dört adet uyarıcı tablet satın aldığını söylediği,
    Sanık ... ile tanık ... arasında gerçekleştirilen telefon görüşmelerine ilişkin iletişim tespit tutanaklarına göre;
    15.03.2017 tarihinde saat 17.46’da sanık ile tanık arasındaki görüşmenin;
    “...: Alo.
    ...: Evde misin ?
    ...: Evdeyim abi.
    ...:Tamam, ben iki dakikaya sizin oradayım.
    ...: Tamam görüşürüz.
    ...: Hadi görüşürüz.”,
    29.03.2017 tarihinde saat 20.59’da sanık ile tanık arasındaki görüşmenin;
    “...: Efendim abi.
    ...: Alo.
    ...: Efendim abi.
    ...: Ne yapıyorsun ?
    ...: İyi, evdeyim, sen ne yapıyorsun ?
    ...: Evde misin ?”
    ...:He.
    ...: İyi, bende mahalledeyim ya, dedim bakayım ne yapıyorsun, ne ediyorsun, nerelerdesin ?
    ...:Dövme yapıyorum. Vallahi abi çatıda dövme yapıyorum.
    ...: Hı, geleyim iki dakikaya yanına.
    ...:Gel.
    ...: Tamam hadi.
    ...: Tamam görüşürüz.”,
    29.03.2017 tarihinde saat 21.32’de sanık ile tanık arasındaki görüşmenin;
    “...: Yahu gel, yukarı çıksana gel, gel.”,
    Şeklinde olduğu,
    Anlaşılmıştır.
    ... 29.03.2017 tarihinde şüpheli sıfatıyla müdafi eşliğinde kollukta; ara sıra uyarıcı tablet kullandığını, bağımlı olmadığını, en son on gün önce tablet satın alıp kullandığını, yaklaşık yedi yıldır adına kayıtlı olan ... numaralı GSM hattını kullandığını, sanık ...’i tanıdığını, dövme çizim işi ile uğraşan adı geçenle aynı mahallede oturduklarını, 29.03.2017 tarihinde sanık ile telefonda görüştüklerini, aynı gün saat 21.40 sıralarında kolundaki dövmeyi sildirmek için aracı ile sanığın oturmakta olduğu eve gittiğini, evin çatısına çıkıp sanığa sildirmek istediği dövmeyi gösterdiğini, sanığın da “Hallederiz.” dediğini, bu esnada masanın üzerinde bulunan iki adet suç konusu tableti gördüğünü, söz konusu tabletleri 30 TL karşılığında sanıktan satın aldığını, suç konusu tabletleri ceketinin cebine koyup sanığın yanından ayrıldığını, aracına binip evine gittiği esnada görevlilerce durdurulduğunu, yapılan arama neticesinde üzerindeki tabletlerin ele geçirildiğini, olay tarihinden yaklaşık on gün önce de sokakta karşılaştığı sanıktan 30 TL karşılığında iki adet tablet satın aldığını, daha önceki bir tarihte de ...’da tanımadığı bir şahıstan kullanmak amacıyla uyarıcı tablet satın aldığını,
    31.03.2017 tarihinde şüpheli sıfatıyla müdafi eşliğinde kollukta; üzerinde ele geçen suç konusu tabletleri görevlilerce yakalanmadan hemen önce sanıktan satın aldığını, sanıktan suç tarihinden on gün önce de 30 TL karşılığında iki adet tablet satın aldığını, 29.03.2017 tarihinde kollukta vermiş olduğu beyanların doğru olduğunu, tarafına okunan telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, söz konusu bu görüşmeleri sanıktan suç konusu uyarıcı tabletleri satın alabilmek amacıyla yaptığını, olay günü tablet satın aldığı kişinin emniyette teşhis ettiği sanık olduğunu,
    Tanık sıfatıyla savcılıkta; her ne kadar kolluktaki ifadelerinde, üzerinde ele geçirilen tabletleri sanıktan satın aldığını söylemiş ise de suç konusu uyarıcı tabletleri sanıktan almadığını, yakalandığı gün yaşadığı korku ve panik nedeniyle üzerinde ele geçirilen tabletleri sanıktan satın aldığını söylediğini, ancak bunun doğru olmadığını, söz konusu maddeleri Eskihisar’da bulunan mezarlığın yanında, açık kimlik bilgilerini bilmediği çocuklardan 30 TL karşılığında satın aldığını, aynı mahallede oturdukları ve dövme işi ile uğraştığını bildiği için kolundaki dövmeyi sildirmek üzere olay günü sanığın yanına gittiğini,
    Tanık sıfatıyla mahkemede; sol kolundaki dövmeyi sildirmek istediği için suç tarihinde sanık ile telefonda görüştüğünü, bu görüşmeden sonra sanığın ikametine gittiğini, yanında tanımadığı iki şahıs bulunan sanığa kolundaki dövmeyi sildirmek istediğini söylediğini, sanığın ise söz konusu şahısların dövmeleri ile ilgilendiğini belirttiğini, bunun üzerine sanığın yanından ayrıldığını, aracına binip evine gittiği sırada görevlilerce durdurulduğunu, yapılan aramada Eskihisar’da tanımadığı bir şahıstan aldığı suç konusu tabletlerin ele geçirildiğini, üzerinde bulunan tabletleri sanıktan satın aldığına ilişkin kolluktaki ifadelerini kabul etmediğini, korktuğu için bu yönde beyanlarda bulunduğunu, savcılıkta ve mahkemedeki beyanlarının ise doğru olduğunu,
    Tanık... savcılıkta; aynı mahallede oturmaları nedeniyle tanıdığı sanığın dövme işi ile uğraştığını, 2017 yılı mart sonu ya da nisan başı gibi arkadaşları tanıklar ...ve ... ile birlikte sanığın evine gittiklerini, evde bulundukları sırada yanlarına zayıf yapılı, esmer tenli, 170 cm boylarında, otuz ya da kırk yaşlarında bir şahsın geldiğini, sanığa omzundaki harflerden ve bir kadın figüründen oluşan dövmeyi gösterip sildirmek istediğini söylediğini, sanığın ise şu an elinde işi olduğunu, daha sonra gelmesi gerektiğini ifade ettiğini, bunun üzerine söz konusu şahsın evden çıkıp gittiğini, olay hakkındaki görgüye dayalı bütün bildiklerinin bundan ibaret olduğunu,
    Mahkemede; suç tarihinde diğer tanıklar ... ve ...ile birlikte dövme yaptırmak amacıyla sanığın evine gittiklerini, hep birlikte evin terasına çıktıklarını, burada sanığa dövme yaptırdığı sırada uzun boylu bir şahsın geldiğini, bu şahsın dövmesini sildirmek istediğini söylediğini, sanığın ise “Şimdi işim var, dövme yapıyorum, sonra gel” diyerek söz konusu şahsı gönderdiğini, taraflar arasında herhangi bir tablet alış verişine şahit olmadığını,
    Tanık ... savcılıkta; dövme işi ile uğraşan sanığı tanıdığını, arkadaşları tanıklar ... ve ...ile birlikte dövme yaptırmaya karar verdiklerini, bu nedenle nisan ayının başı gibi hep birlikte sanığın evine gittiklerini, sanığın, ikametinin çatı katında tanık ...’e dövme yaptığı sırada ilk defa karşılaştığı zayıf yapılı, uzun boylu, otuz ya da otuz beş yaşlarında olan bir şahsın gelerek dövme yaptırmak istediğini söylediğini, sanığın da elinde işlerinin olduğunu bu nedenle yapamayacağını söylemesi üzerine, söz konusu şahsın yanlarından ayrıldığını, herhangi bir uyuşturucu madde alış verişine şahit olmadığını,
    Mahkemede; suç tarihinde dövme yaptırmak amacıyla gece yarısı diğer tanıklar ... ve ... ile birlikte sanığın evine gittiklerini, sanığın, tanık ...’e dövme yaptığı sırada tanımadığı, uzun boylu bir şahsın geldiğini, söz konusu şahsın dövme yaptırmak istediğini söylemesi üzerine, sanığın “Şimdi işim var. Sonra gel” dediğini, ardından bu şahsın ikametten çıkıp gittiğini, herhangi bir uyuşturucu madde alış verişine ya da gelen söz konusu şahsın hap aldığına şahit olmadığını,
    Tanık ... savcılıkta; sanık ile aynı mahallede oturduklarını, sanığın dövme işi ile uğraştığını, arkadaşı olan tanık ...’in dövme yaptırmak istemesi üzerine, suç tarihinde tanıklar ... ve ... ile birlikte sanığın evine gittiklerini, çatı katında bulundukları sırada tanımadığı bir şahsın gelip omzundaki dövmeyi sildirmek istediğini söylediğini, söz konusu şahsın sildirmek istediği dövmeyi ne sanığa ne de kendilerine göstermediğini, daha sonra ise bu şahsın hiçbir şey söylemeden yanlarından ayrıldığını, evde bulunduğu esnada sanık ile söz konusu şahıs arasında herhangi bir uyuşturucu alış verişine şahit olmadığını,
    Mahkemede; olay tarihinde diğer tanıklar ... ve ... ile birlikte dövme işi ile yapan sanığın evine gittiklerini, sanığın, tanık ...’e dövme yaptığı esnada tanık ...’in geldiğini, adı geçenin sanığa kolunu gösterip bir şeyler söylediğini, ancak ne yaptırmak istediğini anlamadığını, daha sonra tanık ...’in yanlarından ayrıldığını, evde bulundukları esnada sanık ile tanık ... arasında herhangi bir tablet alış verişine şahit olmadığını,
    Beyan etmişlerdir.
    Sanık ... kollukta; yaklaşık üç yıldır esrar kullandığını, tanık ...’i tanıdığını, aynı mahallede oturduklarını, tanığın dövme yaptırmak için 29.03.2017 tarihinde kullanmakta olduğu 0543 914 3198 numaralı GSM hattını aradığını, aynı gün evine gelen tanık ...’in, kolundaki dövmeden dolayı eşi ile sıkıntı yaşadığını ve söz konusu dövmenin üzerine başka bir dövme yaptırmak istediğini söylediğini, bu sırada yanlarında tanık ... ile adı geçen tanığın iki arkadaşının bulunduğunu, tanık ...’e alternatif dövme çeşitlerini ve fiyatlarını söylediğini, “Dövmeyi bugün yapma şansın var mı?” diye soran tanığa olumsuz cevap vermesi üzerine, tanığın evden çıkıp gittiğini, suç tarihinden bir gün sonra tanığın, ortak tanıdıkları olan bir arkadaşına, yakalandığı sırada kafası iyi olduğu için suç konusu tabletleri kendisinden satın aldığını söylediğini, söz konusu bu arkadaşının anlatması üzerine olaydan haberdar olduğunu, tanık ...’te ele geçirilen suç konusu tabletlerle herhangi bir ilgi ve irtibatının bulunmadığını, tarafına okunan telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, söz konusu görüşmeleri tanık ... ile yaptığını, bu görüşmelerin dövme yaptırmak isteyen tanığın, bu amaçla ikametine gelme istediğine ilişkin olduğunu, bu görüşmelerden sonra evine gelen tanığın kafasının iyi olduğunu ve büyük bir olasılıkla uyarıcı tablet kullanmış olduğunu fark ettiğini, tanık ... ile 15.03.2017 tarihinde de telefonda görüştüklerini, bu görüşmenin de uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olmadığını, söz konusu görüşmenin tanığa satmış olduğu tabancaya ilişkin olduğunu, ancak tanığın almış olduğu tabancanın bedelini ödememesi üzerine aralarında sorunlar çıktığını, bu nedenle tanığın emniyette aleyhine beyanlarda bulunmuş olabileceğini, yakalandığı tarihten yaklaşık üç gün önce ... isimli bir arkadaşı ile kavga ettiğini, adı geçeni bıçakla yaraladığını ve bu olaydan dolayı bir problem yaşamamak için önce ...’a arkadaşı ...’nin, oradan da ...’de yaşayan kız arkadaşı ...’un yanına gitmeye karar verdiğini, bu amaçla 31.03.2017 tarihinde otobüs terminaline gittiğinde henüz bilet alamadan görevlilerce yakalandığını, suçlamayı kabul etmediğini,
    Savcılıkta; tanık ...’i yaklaşık beş yıldır tanıdığını, tanığa 1.500 TL karşılığında bir adet tabanca sattığını, ancak tanığın bu bedelin 900 TL’lik kısmını ödeyip geri kalanını ödemediğini, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu, tanığın aralarındaki bu husumet nedeniyle suç konusu tabletleri kendisinden satın aldığını söylediğini tahmin ettiğini, kesinlikle ne tanığa ne başkasına uyuşturucu madde satmadığını, esrar kullandığını, bu amaçla bahçesinde kenevir yetiştirdiğini, esrar dışında başka madde kullanmadığını,
    Sorguda; tanık ...’in uyarıcı tablet kullandığını bildiğini, ancak kendisine ne suç tarihinde ne de öncesinde herhangi bir madde satmadığını, evinde kesinlikle tablet bulunmadığını, tanık ...’in olay tarihinde evine geldiğini, bu esnada yanlarında dövme yaptıran tanık ... ile adı geçenin iki arkadaşının bulunduğunu, ancak söz konusu bu şahısların isimlerini bilmediğini, tanık ...’e tablet satması hâlinde bu durumun müşterisi olan tanık ... tarafından da görülebileceğini, satmış olduğu tabanca nedeniyle aralarında husumet bulunan tanık ... ile suç tarihinden bir gün sonra sabah saatlerinde bir pastahanede buluşup görüştüklerini, burada tanığın kendisine; “Polislere yakalanınca, üzerimden çıkan hapları korktuğum için senden aldığımı söyledim.” şeklinde beyanda bulunduğunu, esrar kullandığını, bunu bahçesinde yetiştirdiği kenevirlerden elde ettiğini, tanık ...’in beyanlarını kabul etmediğini,
    Mahkemede ise; soruşturma evresindeki savunmalarını tekrar ettiğini, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
    Savunmuştur.
    5237 sayılı TCK"nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin suç tarihininde yürürlükte bulunan 3. fıkrası;
    “(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır...” şeklindedir.
    Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    ... İlçe Emniyet Müdürlüğü KOM Grup Amirliği görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; sanığın ... Mahallesi ve çevresinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı, ...’dan temin ettiği yüklü miktardaki uyuşturucu maddeyi Darıca ilçesinin değişik mahallelerinde küçük miktarlarda piyasaya sürmek suretiyle sattığı, uyuşturucu madde ticaretinde ... numaralı GSM hattını kullandığı bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine sanığın irtibatlı olduğu diğer şahısların tespit edilebilmesi ve uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi amacıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/3635 sayılı soruşturmanın başlatıldığı, yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen istihbarat bilgileri de dikkate alınarak, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin oluştuğu ve başka suretle delil elde edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek sanık ve kullandığı ... numaralı GSM hattı hakkında CMK"nın 135. maddesi gereğince iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararının alındığı, devam eden teknik takip çalışmaları sırasında sanığın, ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak, No: 18 sayılı adreste bulunan evinin yakınlarında 29.03.2017 tarihinde uyuşturucu madde satacağının değerlendirilmesi üzerine, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü KOM Grup Amirliği görevlilerince aynı gün saat 21.10 sıralarında söz konusu adres ve çevresinde tertibat alınıp beklenilmeye başlandığı, saat 21.30 sıralarında tanık ...’in kullandığı ... plaka sayılı, ... marka aracın sanığın oturmakta olduğu tek katlı binanın önünde durduğunun, araçtan inen tanığın binaya girip yaklaşık beş dakika sonra söz konusu yerden çıkarak aracına bindiğinin ve aracın ... Caddesi istikametine doğru hareket ettiğinin görülmesi üzerine, görevlilerce uyuşturucu madde alış verişinin gerçekleştirildiği değerlendirilerek söz konusu aracın takip edilmeye başlandığı, belli bir süre takip edilen aracın saat 21.40 sıralarında durdurulduğu, tanık ...’e neden durdurulduğu konusunda açıklama yapıldıktan ve uyuşturucu madde bulundurduğu şüphesiyle aracında ve üzerinde arama yapılacağı belirtildikten sonra, adı geçenin ve aracın ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildiği, konu hakkında bilgi verilen Cumhuriyet savcısının 29.03.2017 tarihli yazılı arama emrine istinaden araçta ve tanığın üzerinde gerçekleştirilen aramalarda; tanığın ceketinin sol iç cebinde iki (2) adet suç konusu uyarıcı tabletin ele geçirildiği, araçta ise herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, yürütülen soruşturma kapsamında sanığın, tanık ...’in uyuşturucu madde ile birlikte yakaladığını öğrendiği ve 31.03.2017 tarihinde ...’a kaçacağı yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine, görevlilerce aynı gün saat 15.30 sıralarında ... Şehirler Arası Otobüs Terminaline gelindiği, çevrede yapılan araştırma neticesinde elinde bir adet valiz bulunan sanığın Öz ... firmasına ait yazıhanede beklediğinin görüldüğü, saat 16.00 sıralarında yazıhaneden dışarı çıkan sanığın görevlilerce yakalandığı, sanığın ikametinde uyuşturucu madde bulundurabileceği değerlendirilerek aynı gün saat 18.25 sıralarında evinde arama yapıldığı, ancak herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı olayda;
    Kolluk tarafından yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde sanığın ikametinde uyuşturucu madde sattığına dair bilgi elde edilmesi, hakkında iletişimin tespiti ve dinlenmesi kararı bulunan sanığın suç tarihinde tanık ... ile yaptığı telefon görüşmelerinden; sanık ile adı geçen tanığın sanığın ikametinde buluşacaklarının anlaşılması, söz konusu bu görüşmeler üzerine taraflar arasında uyuşturucu madde alışverişi olabileceğini değerlendiren ve bu kapsamda sanığın ikametinin çevresinde tertibat alan görevlilerce düzenlenen 30.03.2017 tarihli fiziki takip tutanağında; 29.03.2017 tarihinde saat 21.30 sıralarında tanık ..."in sürücülüğünü yaptığı aracın sanığın oturduğu binanın önünde durduğunun, araçtan inen adı geçenin binaya girip yaklaşık beş dakika sonra söz konusu yerden çıkarak aracına bindiğinin, kısa bir takipten sonra görevlilerce saat 21.40 sıralarında durdurulan aracın sürücüsü tanık ..."in üzerinde yapılan aramada suç konusu iki adet uyarıcı nitelikteki tabletin ele geçirildiğinin belirtilmesi, tanık ..."in kollukta 29.03.2017 ve 31.03.2017 tarihlerinde müdafi eşliğinde verdiği ifadelerinde; ele geçirilen suç konusu tabletleri 30 TL karşılığında sanıktan aldığını, suç tarihinde sanık ile yaptığı telefon görüşmelerinin uyarıcı tablet satın almaya ilişkin olduğunu, sanıktan daha önce de 30 TL karşılığında uyarıcı tablet satın aldığını beyan etmesi, yine tanık ..."in 31.03.2017 tarihinde emniyette gerçekleştirilen ve müdafinin de hazır bulunduğu canlı teşhiste, dört farklı kişinin arasından sanığı gösterip suç konusu uyarı tabletleri sanıktan satın aldığını söylemesi, bu hâliyle adı geçen tanığın ifadeleri ile görevlilerce düzenlenen 30.03.2017 tarihli fiziki takip tutanağı içeriğinin örtüşmesi, her ne kadar tanık ... savcılıkta ve mahkemede kolluktaki beyanlarından farklı olarak; suç konusu tabletleri açık kimlik bilgilerini bilmediği bir şahıstan aldığını, kolundaki dövmeyi sildirmek amacıyla suç tarihinde sanıkla telefonda görüştüğünü ve bu nedenle sanığın ikametine gittiğini ifade etmiş ise de sanık ile adı geçen tanık arasındaki görüşmelere ilişkin düzenlenen iletişimin tespiti tutanaklarında bu yönde herhangi bir ibarenin bulunmaması, Yerel Mahkeme ile Bölge Adliye Mahkemesinin, sözlülük, doğrudan doğruyalık ve yüz yüzelik ilkeleri uyarınca elde edilen delilleri vicdani kanaatleri ile serbestçe takdir etme yetkileri de dikkate alarak, dosya kapsamındaki delillerle sanık hakkında varılan sonucun hukuk kurallarına, akla, mantığa, genel hayat tecrübelerine ve bilimsel görüşlere uygun olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın, tanık ..."e suç konusu uyarıcı nitelikteki tabletleri sattığının sabit olduğunun, dosyadaki somut deliller karşısında sanığın suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olan savunmalarına itibar edilemeyeceğinin, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesince tanık ..."in beyanlarının hukuka aykırı olarak yanlış değerlendirilmediğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; itirazın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 24.05.2018 tarihli ve 2418-2436 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli ve 173 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 02.09.2020 tarihinden geçerli olarak kapatılmasına ve tüm işlerin Yargıtay 10. Ceza Dairesine devredilmesine karar verildiğinden, dosyanın uygulamanın denetlenmesi amacıyla Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 07.09.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi