15. Ceza Dairesi 2013/25409 E. , 2016/1704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 53 ve 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ile katılan ..."nin ...."da tanıştıkları ve gönül ilişkisi yaşadıkları, sanığın katılana evlenme teklif ederek birlikte oturmaları için bir ev bulduğunu söylediği, katılan ve sanığın birlikte evi gezdikleri, katılanın ülkesine dönmesinden sonra sanığın katılanı arayarak pazarlığını 120.000 Euro olarak yaptığını beyan ettiği evin başkasına satılacağını, acele olarak bu parayı göndermesini istediği, katılanın sanığın hesabına bu parayı gönderdikten sonra sanığa bir daha ulaşamadığı, böylece sanığın, katılanı evleneceklerine inandırarak güven sağlamak suretiyle birlikte oturmak için belirledikleri evi almaları gerektiğini belirtip, kendi hesabına 120.000 Euro para göndermesini sağladığı anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş; TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi ile meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurularak ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, hükmolunan temel cezada alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesine rağmen, TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi suretiyle TCK"nın 53/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.